Evet kitap bitti..
“ Ben ne mi düşünüyorum ?” diye tekrarladım. “ Bence bir romana getirilen yorum yazıdan ya da yazarın amacından çok, okuyucuya bağlıdır.” Evet işte kitabın içerisinden aldığım bu alıntı kesinlikle söylemek istediğim şeyleri içeriyor.
Kitap harikaydı. Ben bir kitap okumuş gibi hissetmiyorum kendimi . İçerisinde geçen bütün eserleri de okumuş kadar oldum.
Kitabın kurgusu çok etkileyiciydi.
Samantha ve Orville’nin kitabın içerisinde anlatılmak istenilen şeyi kendi bakış açılarıyla değerlendirmeleri, aslında benimde bu durumu bir arkadaşımla yapıyor olmam beni çok mutlu etti.
Kesinlikle okuyun ,ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız
İyi okumalar.....
Charlotte Bronte "Jane Eyre", Emily Bronte "Uğultulu Tepeler", Anne Bronte, "Agnes Grey" İngiliz Edebiyatının üç temel kitabıyla kurgulanarak yazılan "Üst Kattaki Deli Kadın"ı kitapları (benim gibi çok önceden okumuş olsanız bile) okumanız gerektiğini söyleyen iç sesinizle birlikte okuyorsunuz... Kitap sade ve akıcı bir dile sahip olduğu için okunması kolay bir kitap. Hele yakın zamanda Bronte kardeşlerin kitaplarından birini bile okuyup bu kitaba başlarsanız kitaptan çok fazla tad alacağınızdan eminim... Kitabınız bol ola...
Sırf kitabın adı hoşuma gitti diye aldığım bir kitap genelde adı için ya da kapak fotoğrafı için aldığım kitaplar beni hayal kırıklığına uğratır ama üst kattaki deli kadın bu geleneği yıktı.
Samantha Whipple ve babası Brontë kardeşlerin yaşayan son akrabalarıydı. Babasını trajik bir şekilde kaybeden Samantha babasının isteğiyle eğitim hayatına Oxford Üniversitesinde devam etti. Ama babası sırf iyi bir üniversite diye gitmesini istemedi Samantha'nin oraya gitmesini Brontë kardeşler ait bazı gerçekleri bulması için çeşitli ip uçları hazırlamıştı. Samantha ve yakışıklı ve kendini beğenmiş profesörü Orville'in tatlı atışmaları kitabı daha akıcı yapıyor.