Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.40
En Yeni Cem Akaş Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni Cem Akaş sözleri ve alıntılarını, en yeni Cem Akaş kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Yazarın tarzı çok farklı. Eski kitaplarına, kararkterlerine gönderme içeriyor.
Bu yüzden kitabı çok anlayabildiğimi söyleyemem ama konu olarak; gizli bir örgütün perygamberlerini bulma hikayesi olarak görebiliriz. Bol sevişme sahnesinin olduğu, kelime şakalarının çokça kullanıldığı bir kitap. Sevişme sahnelerinden hiç rahatsız olmadım ama bazı kelime şakalarından rahatsız oldum. Çocuklar bile yapmaz denir ya o biçimdeydi. Neyse konu değişik, anlatım biçimi değişik, tarzı değişik ve bütün bunlara rağmen çok hızlı okuyabildiğiniz, sayfa sayısı olarak uzun gibi gözükse de kısa bir kitap.
2 sene önce bir youtube kanalında güncel. Keşfet diye okuma maratonu yapılmıştı. Kitabı ilk defa o maratonda görmüştüm. Youtube kanalında daha sonraki videolarında kitabı çok beğendiklerinden bahsediyordu. Benim kitabı edinmem, okumam ve değerlendirmem de yaklaşık 2 seneyi buldu.
Kitabın dili üslubu beni oku diyordu fakat Kitaptaki 3.kişi anlatımı alışık olmadığımız bir tür olduğu için biraz şaşırtsada yazarın yunuşacık betimlemeleri ve anlatımları 3.kişili anlatımı yadırgatmadı daha da başka yazarlarda bu dilin kullanımı nasıl olur diye sorgulattı.
777 herkesin profilinde uğur getirdiğini düşünerek yasdığı bir rakam. Kronkların dininde uğurlu rakamın bu olması günümde de buradan bir alıntı mı yoksa bu sadece yazarın kurgusu mu arasında kaldım. Bahsettiğim youtube kanalında bu kitap üzerine yazarla yapılmış bir söyleşi var onu izledikten sonra daha iyi oturacağını düşünüyorum.
Koca dünyada yapayalnız olmak
İlginç konusu ,
üç farklı anlatım tarzı
ve alt metinlerde insanı düşündüren
pek çok ayrıntı...
Herkese benzeyen yanlarınız ve kimseye benzemeyen yanlarınızın çatışması.
Neden herkese benzemek güven verir?
Farklı olmak neden korkutur?
Kabul görmek bu kadar önemli midir?
Güç neden tehlikeli bir araçtır?
Kimin elindeyse onu yok eder mi?
Bir yalanla ne kadar yaşanabilir?
Ben olsaydım ne yapardım?
... O kadar çok soru birikiyor ki okurken insanın kafasında .
Dünyanın ve zamanın üzerimizdeki baskısını sorgulatıyor ince ince .
İzleyeceğimiz , okuyacağımız, yiyeceğimiz, giyeceğimiz, ne alışveriş yapacağımız bile bize reklamlarla dayatılırken durup bir özeleştiri yapmamız gerekiyor belki de.
İlk kısımdaki düz yazı zaten bildiğimiz bir tarz.
İkinci kısımdaki sen dili ile yazılmış bir metni ilk okuyuşum.
Son kısımdaki röportaj tekniğini sevmedim çok fazla ama kısaydı o bölüm .
İyi ki tanıdım dediğim bir yazar.
İyi ki okudum dediğim bir metin .
Konuyu bildiğim için daha vahşice bir içerik beklemiştim . Kesinlikle öyle değil.
Ölümler, zulümler, cinayetler beklemeyin.
Ama cinsel içerik az da olsa mevcut .
Okumayı düşünen herkese keyifli okumalar
Cem Akaş bu kitap ilk basıldığında ismini yazmamış. 6 büyük yazarın ağzından yazılmış bir kitap olarak basılmış. Yeni basımda bu sefer yazar ismini de görmekteyiz. Cortazar, Calvino, Barthelme, Asimov, Burgess, Borges yazarlarının birer öyküsünü satın alıyoruz gibi hissettiriyor. Cem Akaş bu şekilde ne yapmaktadır nereye varmak istemektedir hiçbir fikrim yok. Ancak yaratıcılık yazarlıkta yeni bir soluk daha getirdiği aşikar. Hikayelerin bağlam olarak aynı dünyada mı geçtiği, aynı bağlamda mı yer aldığını da bilmiyoruz. Hikayelerin kendi içerisinde bile zaman zaman bütünlük oluşturmadığını da görüyoruz. İlginç bir deneyimdi. Farklılık isteyenlere tavsiyedir. Alışageldik bir öykü kitabı isteyenlere pek hitap etmeyebilir.
Y kromozomunun yeryüzünden silinmiş olduğu, artık yalnızca kadınların yaşadığı bir dünya. Geçmişin siyasetinden, ekonomisinden, toplum yapısından, kültürel birikiminden, ilişki biçimlerinden nefret edilen bir dünya bu, çünkü hepsi erkek yapımı. Artık yeni kurallar var, çünkü eski insanlar yok.
Y, kadınlar ve erkekler üzerine, arada sıkışmalar ve geçişler üzerine, toplum üzerine, ama en çok da koca dünyada yapayalnız kalmak üzerine bir mücadele romanı.
176 syf.
9/10 puan verdi
Çok beğendim. Okuduğum en farklı kurgulardan biri. Ancak kitabın ne anlattığını anlayabilmeniz için son sayfalara kadar beklemeniz lazım. O kadar sabrederim derseniz ben de okumanızı tavsiye ederim
Kitap boyunca parça parça anı okuyoruz tam olarak 299 adet. Bu anılar bir kişiye mi ait, birden fazla kişiye mi ait, bir kadına mı erkeğe mi ait bilmiyoruz, çözün çözebilirseniz. Anılar, rüyalar, gerçek, hayal birbirine girmiş durumda. Bulmaca gibiydi bütün kitap. Anılar bazı yerlerde tekrar ediyor, ama küçük farklılıklarla, bu böyle değil miydi diye okuyorsunuz. Beyninizin anıları hatırlama hızına şaşıracaksınız okurken, bu yönüyle sizi kendi üzerinizde deney yapmaya zorluyor kitap, ki daha önce hiç deneyimlemediğim bir şeydi.Hayata uzak bir yerden teleskopla bakmak gibi ya da bütün bir hayata/hayatlara küçücük anılardan bakmak gibi. Bazı yerlerde hüzünlü, bazı yerlerde azıcık da olsa komik. “Ömür dediğin bir an, zamanın en kısa hali.”
Bilimsel kurguyla oyun oynamış yazar, çok da iyi yapmış. İlla ki bir kitaba benzetmem gerekecekse bulmaca gibi olduğu için Büyük Defter- Kanıt-Üçüncü Yalan’a benzetebilirim ancak hiç şiddet içermeyen hali gibi düşünebilirsiniz. Bence okuyun, sonunu okuduğunuzda şaşıracaksınız. Durdukça da beynimde daha fazla yer ediyor. Hatta şimdi ne olduğunu bildiğim için bu anıları tekrar okumak istiyorum ki daha anlamlı olsun, öyle de müthiş bir kitap.
Yadırgamak güzeldir, beyni canlandırır
Cem Akaş'ın bence, hatta tahminim birçoğuna göre en okunmalık kitabı. Okursun; ya seversin, ya sevmezsin. Sonuç ne olursa olsun okuma sürecin bir çırpıda ilerler. Senaryo tekniğinin bunda katkısı büyük tabii. Ancak okuma sürecindeki bu kolaylık sizi yanıltmasın. Kitap aslında bir bulmaca gibi. Üstelik ironik. Etkin bir okuma, emek gerektiriyor.
Bu kaçınılmaz, o emeği verdiğinde yadırgayacaksın. Bu hoşuna gidecek ya da gitmeyecek, Tarantino misali şok dalgasına toslayacaksın. Akaş cesur bir yazar. Kaleminin karasına saklanmıyor, o karayla göze çarpıyor.
Ne var ki yadırgamak güzeldir, zihni canlandırır. Sevsen de sevmesen de yadırga.
176 syf.
4/10 puan verdi
Popülist Tavırlarla Oluşturulmuş Sayfalar Bütünü
Öncelikle kitap başkarakterimizin hayat hikayesini akıcı ve herkesin anlayabileceği bir üslupla anlatıyor bize. En önemli yanlarından biriyse toplumun çekingen olduğu konularda fazlasıyla cüretkar bir yaklaşıma sahip. Son zamanlarda okuduğum bütün Türk eserlerinde gördüğüm seks, alkol, tecavüz, uyuşturucu gibi meta temalar bu kitapta da aşırı derecede baskın ve açıkçası bu bence günümüz eserlerini kısırlaştıran en büyük problem. Birkaç yaşanmışlıkta kendimizi bulduğumuzu göz ardı edersek bu tarz kitapların tümü gibi bu kitabın da okuyucusuna bir kitap okumaktan daha fazlasını katmayacağını düşünüyorum.
Selam:)
Harika bir distopya ile geldim.
Bir dünya düşünün ki Y kromozom yıllar yıllar önce dünyadan silinmiş. Erkek egemenliğini de şiddetini de bitirmişler, dünyada sadece X kromozomlu bireyler var.
Devlet insanlarından, doktora, öğretmene, pilota, şoföre kadar herkes kadın. Bu kadınların dünyasında yaşayan Arendi ve İliada birgun kapılarında bir bebek bulurlar ve ismini Constantine koyarlar. Ama büyük bir sorun vardır; bu bebek erkek. Bu iki kadının herseyi göze alarak bu bebeği büyütmeye karar verirler. Ama bu hiç de kolay değildir. Kadınların dünyasında erkeklik ölümcül bir hastalık gibidir. Bu yüzden sürekli şehir değiştirerek yaşarlar. Kadınların korkusunu ve bebeğin büyüdüğünde çektiği acıları ve yalnızlığı hissettiren değişik türde yazılmış bir kitaptı. Dilinin akıcı olması ve sade dille yazılması kolay okuma sağlıyor.
#okudumbitti #cemakas #y