“ Fecr-i Âti topluluğunun en ünlü romancısı kabul edilen Cemil Süleyman,hayatının büyük bölümünü cephe gerilerinde doktorluk yaparak geçirdiği ve birkaç yıl Arabistan’da yaşadığı için sanat çevrelerinden uzak kalmıştır.Eserlerinde hekim kahramanlara,hastalıklı tiplere,kadın ruhunu,hastalıklı duyguları başarılı bir biçimde anlatır.”
“ Anlıyor musun,kıskanıyorum.Bir deli gibi,bir çılgın gibi kıskanıyorum.Bu gözleri,beni deli eden,çıldırtan bu güzel gözleri,bu siyah gözleri kıskanıyorum.Onlarda bir başka hissin,bir başka hayalin gölgelerini görmek istemem.Onlarda yalnız ben yaşamak,yalnız ben ölmek isterim.”
Alıntıdan da anlaşıldığı üzere eserimiz tutkulu bir kadının saplantılı duygularını konu alıyor.30 yaşlarında dul bir kadın kendinden on yaş küçük delikanlıya aşık olur.İkili birbirlerine delice sevdalanırlar lâkin toplumsal baskıların gölgesinde yaşamak zorunda kaldıkları ilişkilerini arzudan kuşkuya,kıskançlığa uzanmasıyla kadının hastalıklı bir hâl alması yüzünden farklı noktalara sürüklenmesiyle devam eder.Sonu beni çok şaşırttı hiç beklemiyordum.Demek ki neymiş bu tarz hastalıklı bireylerden uzak durulmalı..Severken öldürdü garibim delikanlıyı.Sonra da “ Artık tamam benim”demez mi:))Severek okudum tavsiyemdir..