Hatırlıyorsundur, gençliğimde hayatı ciddiye alıyorfum. Çirkin veya güzel, iyi veya kötü, insanları oldukları gibi görmeye ve anlamaya çalışıyordum. Oysa hayat durmadan değişiyordu. Onları anlayabilmem için kendim de değişmem gerekiyordu. Değişemiyordum.
Elveda benim Regina'm!
Benim ruhumu da alıp gidiyordun kendinle.
Sana mı, kendi kendime mi, bilmiyorum, 'Üzülme,' diyordum içimden; Üzülme, mezarın ortak mezar; bekle beni, çok geçmez, geleceğim sana,' diyordum.
İçimde o kadınların, o yavruların acı çığlıkları var. Yarabbim! O millet o topraktan ayrılırken niçin kıyamet kopmadı, bir zelzele olsun olmadı, denizler o yurdu, milletiyle beraber yatmadı! Niçin sen, Tatar milletini böyle temiz kalpli affedici yarattın!...253