Cengiz Dağcı Gönderileri
Cengiz Dağcı kitaplarını, Cengiz Dağcı sözleri ve alıntılarını, Cengiz Dağcı yazarlarını, Cengiz Dağcı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.İntihar sözcüğünün gerçek anlamını bilmiyordum, yine de korkuyordum; korkuyla kendimi kendi içime saklıyordum. Bazan dua ediyordum. Sade, bildiğim kadar bir dua... "Tanrım, sen koru bizleri," diyordum.
Evet, beni değil, bizleri koru, diyordum içimden.
Duayla yatışamadığımda annemi hatırlamaya zorluyordum kendimi. Otuzbeşinde saçları ağarmış annem; avurtları çökük, gözlerinin ışığı sönük, zayıf annem gelip duruyordu gözlerimin önüne. Sonra babam... Bir değil, defalarca ölmüş ve defalarca, mezarına gömülmeden önce, tabutundan kalkıp Kızıltaş'ın boş sokaklarında dolanan babam.
Yüzyıllar boyu öldürülen ve her öldürüldüğünde yeni- den dirilen bir ulusun çocukları değil miyiz biz?
Yalnızlığım ne denli büyük ve ne denli acıklı olursa olsun, ben ıstırap kurbanı olamam; en büyük faciaları yaşamış, en büyük işkencelere katlanmış bir ilah da olamam.
Şimdiye kadar Hatıra Defteri'ne yazılmışları okuduktan sonra, 'Cengiz, sen bana yeni bir şey söylemiyor, benim bildiklerimi tekrarlayıp duruyorsun,' diyeceğini düşünüyorum.
Haklısın.
Düşlerim ve düşüncelerim yalnız senin yanında ve seninle yeşerdi ve sen gözlerini hayata kapatınca beni hayata bağlayan her şey seninle birlikte senin yattığın mezarlığa gömüldü.
Sensiz her şey değişti, Regina.
Geçtiğimiz hayat yolunda senin soluğun, senin sesin ve bakışların benim yaratıcılığımda ne kadar verimli sonuçlar doğurduğunu bilmeden kapattın gözlerini hayata öldün demiyorum, gözlerini kapattın hayata, diyorum. Yalnız seni yanımda görmediğime üzülüyorum.
Bahçeler yeşerir anneyle; lâleler, güller açar, ırmaklar akar anneyle; her şey, ama her şey... doğumlar, ölümler, mutluluklar, üzüntüler annede bulurlar gerçek anlamını.