"Tohum ekmeden nasıl ürün vermesini beklersin toprağın? İnsan kalbi de öyledir evlat. Sen iyilik ve güzellik tohumunu ekersen kalplere, ummadığın bir anda, beklemediğin bir kişi yardımına koşar gelir uzaklardan. (...)"
Gerçek hayat hikayesini ele almış yazar. 62 yaşındaki erkek kahramanımız yoğun bakım ünitesinde yatmaktadır , terminal dönemdedir. Ve bu zamanlarda hayatı film şeridi gibi gözlerinin önünden geçer. Kimi mutlu ,kimi hüzünlü anılardır bunlar. Ve aralarda hayal metal çevresindeki etkileşimleri de ,olup bitenleri anlamlandırma bildiği kadarıyla aktarmaktadır. Sonu hüzünlü biter aslında bu kitap yazarın kayınpederini anlattığı için , O'nun gerçekleştiremediği kitap yazma hayalini de böylelikle damadı hayata geçirmiş oluyor. Yazar genel cerrahi uzmanı. Hasta ve hasta yakınlarının da psikolojilerini biraz da olsa yansıtmaya çalışmış kitabın genelinde. Bana depresif ve hüzünlü yanı daha ağır bastı kitabın.
"Ben..." diyordu,
"Hiçbir şeyi düzeltemesem de bu dünyada, uyuyabilmek için gözlerimi kapadığımda, bir şeyler yapmış olmanın rahatlığı ile vicdanımın beni rahatsız etmemesi dahi bana yeter."