Barfly kelimesini duyduğumuz anda, bir elinde içki şişesi, bir elinde sigarası, kolunu bir kadının omzuna atmış, uzamış sakalları, sivilce bozuğu suratıyla bir ihtiyar gözlerimizin önüne gelecektir. Kimilerinin taptığı yazarlardandır, kimileri onu eleştirmeyi bir görev bilir, kimisi onun gibi yazmayı isterken, kimisi onun gibi yazmakla eleştirilir. Ancak herkes biliyordur ki, tüm bunlara sebep olan adamın umrunda bile değildir bunlar. Charles Bukowski'den bahsettiğimizi söylemeye bilmem gerek var mı? Pis Moruk İtiraf Ediyor onun yayınlanmamış öykülerinin bir toplamı, üstelik ilk defa Türkçede yayınlanan öyküler bunlar. Akıcı anlatımı ile yine sokaklarda, evlerde gezdiriyor bakışlarını, yaşadıklarını, belleğine kazıdıklarını olanca rahatlığıyla anlatıyor, bu rahatlığıyla şaşırtıyor yine okurlarını. Durum böyle olunca sözü noktalamayı ustaya bırakmak kalıyor. “Yazmak, en nihayetinde, tek yol benim için ve beni bir kazığa bağlayıp yaksalar kendimi aziz addetmem. Sadece benim için tek yol olduğuna inanmış olarak ölürüm. Yapmak istediğini yapma meselesi. Benim hezimetim onların zaferi olacaktır. Hiçbir şeyi yadsımıyorum. Şu anda olabileceğimin bütünüyüm. Bu yazma muhabbetini bırakalım öyleyse. O hödükler için. Ben buraya sadece size kendinizi daha iyi hissettirebilmek için sızdım.…