Charles V. Ford

Charles V. FordYalan, Yalan, Yalan… yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
9
Okunma
0
Beğeni
442
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Yazar
Doğum:
1937

Okurlar

9 okur okudu.
7 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Eski sevgilim aklıma geldi. Ve iyi ki bitti ilişkimiz dedim yeniden.
Narsist kişilik özelliği ayrıca kendini kandırma ve yalanın hakim olduğu kumarbazların da göze çarpan bir özelliğidir.
Reklam
Alkol veya uyuşturucu bağımlıları hem kendilerini, hem başkalarını kandırırlar. Yalan ve alkol öylesine iç içedir ki Alkolle başa çıkma toplantılarının ele aldığı temel konulardan biri yalandır.
Aile çok önemli işte. Hayatımıza giren kişilerin ailesini inceleyelim.
Alkol alışkanlığı olan bir ebeveyn tarafından yetiştirilmek demek her şeyle başa çıkabilmek için sahte bir yüz ve benlik geliştirmek demektir.
Yoluna çek git
Bu yol kapandı Sevmek yok artık Yüreğim yandı Yalana vardı Kalbim usandı
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
·
Puan vermedi
Tavsiye edilir
Hersey yalan olmus bu nedenle dogru.. hersey yalan ….. kimseye inanilacak yer kalmamis….. yalan yalan yalan yalan…………………….. İnsanlar yalan olmus ama suc ve ceza da olmali…
Yalan, Yalan, Yalan…
Yalan, Yalan, Yalan…Charles V. Ford · HYB Yayıncılık · 199710 okunma
255 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Yalan ve yalancılık üzerine harika bir eser okudum. Kitabı bitirdiğimde sanki üçüncü bir gözüm açıldı. Hayatımıza giren ne çok yalancı varmış da biz nasıl görmemişiz ya da göz yummuşuz. Aslında aile yapıları en baştan bize bilgi veriyor. Yalancılar sadece sözlerle değil her yolla kandırabilirler ve kanmamak için de sadece sözlerden değil her şeyden anlayabiliriz Sesli ya da sessiz mesajlar var yalancılarda, yeter ki biz görmek isteyelim.
Yalan, Yalan, Yalan…
Yalan, Yalan, Yalan…Charles V. Ford · HYB Yayıncılık · 199710 okunma
·
Puan vermedi
Eskiden gülün rengi kırmızı değil, beyazmış. Bu beyaz gonca gül kendisi için yanıp tutuşan bülbüle hiç yüz vermiyormuş ve her türlü cefayı reva gördüğü deli divane âşık bülbüle, o dillere destan yüzünü göstermekte direniyormuş. Bütün bir kışı sevgilisinin açtığı, ona yüzünü gösterdiği anı görebilmek ümidiyle geçiren bülbül, baharda gülün en üst dalına konup onun açacağı zamanı beklemeye başlamış. Ama gül inat edip, bir türlü açılmıyormuş. En sonunda zavallı bülbülü ağır bir uyku bastırmış. Dalıp da gülün açışını kaçırmamak için günlerce ve gecelerce büyük uğraşlar veren bülbül, daha fazla engel olamayıp dalın üzerinde uykuya dalıvermiş. Bir süre sonra uykusundan uyanıp gözünü açtığında gülün açıldığını, o dilleri kenetleyen, gözleri mühürleyen güzelliğini başka bir âşıkla paylaşmakta olduğunu görmüş. Öyle üzülmüş, öyle perişan olmuş ki, konduğu daldan kendini bırakıp büyük bir hızla düşmeye başlamış. Düşerken gülün dikenleri yırtmış, parçalamış tüm vücudunu ve kan revan içinde gülün dibine ulaşıp, oracıkta can vermiş. İşte rivayet odur ki; o günden sonra bütün güller bülbülün kanı nedeniyle kıpkırmızı açmaya başlamış.”
Yalan, Yalan, Yalan…
Yalan, Yalan, Yalan…Charles V. Ford · HYB Yayıncılık · 199710 okunma