"Güneş doğacak ve bütün gözyaşlarını kurutacak; gölgeler yaralı , kavrulan kalpleri iyileştirecek; gece dünyadaki mutsuz ruhlara rahatlık ve huzur getirmek için inecek ; gözlerinizi güneşli tepelere , yeşil ağaçlara , huzurlu sessizlikteki berrak göğe açacaksınız ; sevginizle birlikte sözcükleriniz, çabalarınız ve doğruluğunuz hak ettiği değeri bulacak , yanlış anlamalar ve bilinmezlikler kalmayacak . Yükselecek ve dönüşen, birbirini itip kakan herkese merhametle , şefkatle yukarıdan bakacaksınız..."
"Bu dünyaya acılar içinde doğmuş tüm ruhlar rahata kavuşsun . Bedeni acı çekenler , zihni acı çekenler , bedeni ve zihni acı içinde onlar , bilmeden acıdan kıvrananlar, aile içinde alaya alınıp dışlananlar , arkadaşları tarafından ihanete uğrayanlar,komşularının sırt çevirdiği herkes , şanssızlığıyla doğanlar,yalnız yaşayanlar , bağışlayacak kimsesi olmayanlar,çalışmaktan iki büklüm olanlar,ağlayanlar ve sızlayanlar, keder içinde yüzenler, terk edilenler ve kalbi kırılanlar, anne babasının ihmal ettiği çocuklar,kalp kırıklığıyla azap içinde olanlar... Hepiniz huzur bulun ."
Dünya sizi ne kadar çok sevdiğini haykırırken zevkin doruklarına çıkan ama aslında bir parça etinizi koparmaktan başka bir şey düşünmeyen insanlarla dolu.
Bu yabancının gözlerindeki bir şey bana çok tanıdık geldi : bulamadığı birini inatla aramaya devam eden , içindeki boşluk hissiyle savaşan birinin üzüntüsü.
Her adımda aklıma getirdiğim , ne zaman düşünsem gözümü biraz daha açan ve beni ürperten gerçek , bana acıyarak ve kınayarak yaklaşan dünyayı umursamayacak kadar güçlü bir iradem olmasıydı.