Christian Keysers

Empatik Beyin yazarı
Yazar
7.7/10
18 Kişi
65
Okunma
5
Beğeni
1.247
Görüntülenme

Christian Keysers Sözleri ve Alıntıları

Christian Keysers sözleri ve alıntılarını, Christian Keysers kitap alıntılarını, Christian Keysers en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
sizi su dolu bir bardağı elini­ze alarak içinden su içerken ve gülerken görürsem, su içtiğinizi ve bundan hoşnut olduğunuzu anlarım: Yaptığınızı görmeme ilaveten, ne algıladığınız hakkında da sezgisel bir anlayışım oluşur. 1990’lar­da bildiklerimiz, birinin bir nesneyi tutma görünümüne, görsel kortekste yanıt veren nöronlar olduğu bilgimizin ötesine geçmezdi. Bu nöronlar, birinin bir nesneyi tutma olgusunu belirler: Onlar yalnız ve yalnız, birisi bir bardağı tuttuğunda ateşleme içinde görünürler. Onlar büyük ölçüde yalnızca ve yalnızca dumana bağlı olarak vı­zıldayan bir duman detektörü gibi hareket ederler. Sorun, duman detektörünün dumanı algılaması dışında, dumana ilişkin gerçek bir anlama yetisi olmamasmdadır. Duman nedir? Dumanı ne oluşturur? Neye benzer bir kokusu var? Duman detektörlerinin içerik hakkında bilgileri yoktur. Aynı şey görsel sistem için de geçerlidir. Birinin bar­dağı tutmasını algılar; ama bir su bardağını tutmanın gerçekten ne anlama geldiğini bilemez: Serinleme arzusu, susamış olmak, eldeki soğuk bardağı tutma algısı eylemi tetiklerler. Sonuçta, görsel sistem algılar; ama anlamaz.
İnsanlarda, bazı zamanlarda, beynin özel alanlarının elektro-uyarımı, cerrahi yöntemler yoluyla etkinleşir. Örneğin, epilepsi düzensizlik yarattığından, beyindeki si­nir hücreleri kendilerini düzene sokamazlar. Pek çok sayıda hücre, diğer nöronların engelleyici etkisinden kaçarak birden etkinleşir ve bu durum çoğu kez “beyinde elektriksel fırtına” olarak tanımlanır. Epilepsinin türüne bağlı olarak, hastalar bilinçlerini kaybedebilirler veya çok şiddetli epileptik nöbetlerle karşılaşabilirler. Bazı epilepsi hastaları gün içinde, normal yaşamlarını engelleyecek kadar çok sa­yıda epileptik kriz geçirirler.
Reklam
Ayna nöronları, bizi çevreleyen kişilerin davranış ve duygularına, başkalarını bizim bir parçamız haline getirecek şekilde ayna tutarlar. Bu hücrelerin mevcudiyeti insan davranışının birçok gizemli yönünü açıklayabilir. Örneğin yanınızdaki birinin diyet gereği sizin yememeniz gereken bir şeyi yediğini görmeniz, diyetinize bağlı kalmanızı zorlaştırır. Başka bir örneği ele alalım: Acınız olduğu zaman, beyin hücrelerinin belirli bir ağ örgüsü etkinleşir; bunu "acı ağ örgüsü" diye adlandıralım. Bununla birlikte, bu hücrelerin bazıları özeldir. Yalnızca acı hissettiğiniz zaman değil, aynı zamanda, başka bir kişiyi acı içinde gördüğünüzde de etkinleşirler. Bu acı hücreleri ayna nöronlarının bir örneğidir. Başkalarının hissettiklerini sezinlememizi sağlarlar. Ayna nöronları bizi toplumsallaştırır.
Sayfa 20 - Alfa Yayınları
Bir koyun fotoğrafını ve kulaklarımıza gelen “koyun” kelimesini birlikte düşleyelim. Bunlar tamamen birbirinden farklı şeylerdir: Biri, bizim gözlerimizle algıladığımız fotoğraf filmi üzerindeki gibi kimyasal süreçtir. Diğeri, insanın ses aygıtının oluşturduğu hava hareketleridir. Bu iki olgu temelden farklıdır; bununla beraber beynimiz, onları o kadar kuvvedi biçimde birleştirir ki, onların gözüken hiçbir ortak yanı olmadığını anlamamız için etkin şekilde düşünmemiz gerekir. Her nasılsa beynimiz, kelimenin sesini, hayvanın görüntüsüne tercüme ettiği gibi, tam tersine, hayvanın görünüşünü onu tanımlayan kelimenin sesine tercüme eder. Aynı şey eylemlerimiz için de geçerlidir. Bir eylem gerçekleştirdiğimiz zaman, beynimiz kaslarımızı harekete geçirir. Diğer yandan başka birisinin eylemlerini görmemiz, gözlerimize ışık vurmasıyla ilişkilidir. Bunlar yine temelde farklı olan iki şeydir. Bununla beraber, beynimiz onları o kadar güçlü biçimde birleştirir ki, bu gerçeği görmemiz zorlaşır: Fiziksel olarak vücudumuzdaki kasların hareketiyle, retinaya vuran ışığın hiçbir ortak yanı yoktur.
Etrafımızı çevreleyen evrenin yapısını öngören ve açıklayan yerçekimi gibi birçok basit kanunu içermesi fizik biliminin en güzel yanıdır. Hebb, aynı güzellikte bir çalışma yaptı. Beynimizi oluşturan nöronların arasındaki etkileşime hükmeden basit kanunlarla, davranış organizasyonunun nasıl anlatılabileceğini bize gösterdi.
Sayfa 202Kitabı okudu
Ayna nöronlarının keşfi, bir diğer temel insan yeteneği hakkındaki düşüncemizi derinden değiştirdi: Gözlemle öğrenme. Çocukken ebeveynlerimizin ve arkadaşlarımızın ne yaptıklarını gözlemleyerek çok şey öğrendik. Yeni doğanlar yaşamlarının ilk haftasında, ebeveynleri dillerini çıkarırsa onlarda doğuştan gelen bir eğilimle dillerini çıkarırlar. Bu taklit kusursuz değildir: Siz dilinizi her çıkarışınızda bebeğiniz dilini çıkarmayabilir; ama bunu birçok kereler tekrarlarsanız bebeğiniz de dilini daha fazla çıkarmaya başlar. Bebekler agular ve sonra ebeveynlerinden çıkan sesleri taklit etmeye başlarlar. Ebeveynlerini taklit ederlerken gördükleri ve işittiklerini sanki elektrik süpürgesi gibi emerler ve beyinlerine çekiçle çakarlar.
Sayfa 86 - Alfa Yayınları
Reklam
182 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.