Christopher Horrocks

Christopher HorrocksBaudrillard ve Milenyum yazarı
Yazar
9.0/10
2 Kişi
12
Okunma
1
Beğeni
296
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Akademisyen, Yazar

Okurlar

1 okur beğendi.
12 okur okudu.
6 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Gelişen teknoloji ve kitle iletişim araçlarının da etkisiyle Modern toplum yapısının insanın ihtiyaçlarını karşılama noktasında yetersiz kalması ile oluşan problemlerin ve sancıların yoğunlaşması nedeniyle, post-modern olarak belirtilen yeni bir toplum tipi doğmuştur.
Son ile kendinizi ayıran saniyeleri saydığınızda gerçek şudur ki zaten her şey sondadır, bizler çoktan sonun ötesindeyiz.
Reklam
Bu saat yüzyılın sonunun mükemmel bir sembolüdür, çünkü zamanı geri saymaktadır. (…) Zira geri sayım sadece yeni milenyumumuzla bir bombaymış gibi yüzleşmemizi değil, ayrıca zamanı, bir birikmeden ziyade eksilme ve tükenme olarak kurgulamamızı temsil eder. Baudrillard’a göre, tarih ve zaman, geçmişteki başlangıç noktasından başlayıp ileriye doğru büyüyen değil, sıfıra doğru azalan şeylerdir artık...
Gelişen teknoloji ve kitle iletişim araçlarının da etkisiyle simülasyon çağını yaşayan postmodern toplumda mevcut problem kaynağı, iletişim vasıtaları kullanılarak protesto edilirken yine bu toplumda çevrecilerin nükleer atık taşınan tren raylarına ve gemilere kendilerini zincirlemeleri, savaşı protesto etmek amacıyla toplu hâlde soyunması veya canlı kalkan mahiyetinde Irak’a gitmesi gibi, farklı protesto tarzları gerçekleştirilmiştir.
Küreselleşme kavramı teknolojilerin, piyasanın, turizmin ve enformasyonun küreselleşmesidir. Evrensel değerlerin, insan haklarının, özgürlüklerin, kültürlerin ve demokrasinin evrenselliğinin küreselleşmesidir. Bu yapıda evrenselliğin yok olduğunu söylemek mümkündür. Çünkü Baudrillard’ın senaryosu yalındır. Milenyum çağında küresel mübadele sistemi, değerler, evrensellik, dil, kültür, bireyler gibi tekillik egemendir. İnsan hakları gibi evrensel değerler meşruiyet ve otoritelerini de bir ölçüde kaybetmektedirler.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
90 syf.
10/10 puan verdi
Baudrillard'ın post modern hayat eleştirisini bir çok kuram, kavram ve olgu ile ele alındığı, simüle edilmiş bir yaşam içerisinde hem tek yönlü bilgi akışı evreni hem de sanal dünyanın, gerçekliğin yerini alması üzerinden ortaya çıkan yeni insanın irdelendiği güzel bir kitap. Gerçeklerin artık birer göstergeye, toplumların artık birer kalabalığa, beden ve emeğin birer metaya, ihtiyaç konularının birer imaja dönüştüğü günümüz dünyasında insanın yaşadığı bu algısal değişim, ister telefon olsun, ister laptop, ister masaüstü, ekrana dönük yüzümüzün, ideal olanın, öyle olması gerekenin, tek yönlü olarak yoğun bir şekilde propanadasının yapılması ve buna çaresizce maruz kalıyor olmamız bu çağın en kısa özeti gibidir. Sürekli gelişen ve değişen teknoloji ürünleriyle sürekli eskiyen arasında bir yaşam mücadelesi veren insanın yeni olanla özdeşleşmiş olması artık onu da birer meta haline getirmiştir. Böyle bir durumda düşüncemiz ile gerçeğin bir arada olma şansı var mıdır? Bu kopuş Milenyum çağının da insandan kopuşudur aynı zamanda. Makine çağı denilse de aslında makineleşme çağı demek daha doğru olur buna. Çünkü akıllı robotlar yerine robotlaştırılmış akıllar daha makul bir işlev görmekte sistem içerisinde. Artık anlam yok. Önemi de yok artık. Yazar da bu durumu kaçıklık kuramıyla, Freud psikanaliziyle ve kuantum fiziği kuramıyla yer yer özdeşleştirerek anlatmaktadır. Oldukça basit bir dille yazılmış olsa da bahsedilen olgular hakkında bir birikim yapmak gerekir. Çünkü 21. yüzyılın hem sosyolojik hem de felsefik başat sorunu olan bir konu ele alınmış.
Baudrillard ve Milenyum
Baudrillard ve MilenyumChristopher Horrocks · Everest Yayınları · 200012 okunma
90 syf.
·
Puan vermedi
İnsan gelişme sürecinde kaybettiği kimliğini ve bu kimliği zamana karşı ayak uydurmada kurduğu bağıntıları ve ilinekleri perspektifinden varlık sahasındaki; ben-öteki-toplum sac ayakları bağıntısında ne olduğu konusunda bize fikir ve yorum konusunda ip ucu sunmaktadır. bu bağlamda milenyum dediğimiz çağda insanlığın kaybolan ya da kaybetmek istediği kimliğin önemi kendi içsel deviniminde anlamaktadır. bu yüzden zamanın insanın hem fiziksel hem de metafiziksel diyagramda dışlanmamak için ayak uydurması gerektiğini göstermektedir. bu yüzden yalnızlık yerine kendi kimliğini toplumun emrine sunarak kendiliğini, benliğini ve sahip olduğu ötekiliğini de yitirerek hiçbir şekilde yaşama alanı bırakmadan yaşamaya devam etmektedir. bu yüzden insanın kontrol edilebilirliği kolaylaşarak teknolojinin kader amblemi altında sunmuş olduğu yaşamsal formun dayatıldığını gördüğümüzde elimizde ne kalmış olacak bakalım?
Baudrillard ve Milenyum
Baudrillard ve MilenyumChristopher Horrocks · Everest Yayınları · 200012 okunma
90 syf.
7/10 puan verdi
2000'lı yıllara geçiş dönemi olan Milenyum'un insan ve toplum üzerindeki etkisini postmodern bakış açışı ile ele almış Baudrillard. Bu bakış açısına Nietzsche'nin felsefesini de ekleyerek günümüzün toplum ve birey yaşamını irdelemiş. Hiçlik ve teknolojinin etkisi ile insanın maruz kaldığı imajın sonsuzluğuna dem
Baudrillard ve Milenyum
Baudrillard ve MilenyumChristopher Horrocks · Everest Yayınları · 200012 okunma
Resim