Mustafa Cihad Baban (1911, İstanbul - 28 Eylül 1984), Türk gazeteci ve siyasetçi.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. İstanbul Hakim Muavinliği, Yeni Sabah ve Cumhuriyet Gazeteleri yazı işleri müdürlüğü, Tasvir Gazetesi sahibliği ve başyazarlığı, VIII.ve 1.(XII) Dönem İstanbul, IX.ve X. Dönem İzmir, 2.(XIII) Dönem Çanakkale Milletvekilliği, Kurucu Meclis Cumhuriyet Halk Partisi Temsilciliği (6 Ocak 1961 - 25 Ekim 1961), Basın, Yayın ve Turizm Bakanlığı ve dışarıdan Kültür Bakanlığı yaptı. Evliydi.
"İsa Öncesinden Günümüze Kadar Çin Tarihi" Kitabı Arka Kapak Yazısı[değiştir | kaynağı değiştir]
Eski Piyade dairesi başkanlarından Borlu Mirliva Pirizade Sadık paşa ile eski Hicaz ve Yanyavalisi Mustafa Zihni Paşa'nın torunu olan Cihad Baban 1911 de İstanbul'da doğdu, annesi Seniha hanım, babası Süleyman Hikmet Bey'dir. İlk ve orta öğrenimini Galatasaray Lisesi'nde tamamlayan Cihad Baban bu okuldan 1931 yılında mezun olduktan sonra 1934 de de İstanbul Hukuk fakültesini bitirdi.
Cihad Baban bir süre Adliyeye hizmet etti, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde aza yardımcılığı yaptı, daha üniversitede iken gazetelere çeviri yapar yazı işleri müdürlüğünde çalışırdı. Doğunun kalkındırılması çalışmaları sırasında Erzurum Doğu gazetesini çıkamaya gitti, dönüşünde Yeni Sabah ve Cumhuriyet gazetelerinde çalıştı, Tasvir-i Efkar yazı işleri müdürü oldu. Bu gazetenin Başyazarı Velid Ebüzziya'nın vefatından sonra 1946'da Tasvir gazetesinin başına geçti.
1946 seçimlerinde İstanbul Milletvekili olan Cihad Baban 1950 ve 1954 de İzmir Milletvekili oldu.
27 Mayıs 1960'da Basın Yayın ve Turizm Bakanlığı'na getirilen Baban, 1961'de İstanbul'dan, 1965'de de Çanakkale'den Milletvekili şeçildi.
Bütün bu faaliyetleri arasında kalemini elinden bırakmadı. Ankara'da Yeni Gün, Ulus başyazarlığı yaptı, 1980'de de Kültür Bakanlığı vazifesine getirildi.
Kitapları arasında (Politikası galerisi, Büstler ve portreler) çok okundu, bu kitap (İsa Öncesinden Günümüze Kadar Çin Tarihi) son eserinden biridir.
Cihad Baban'ın Bugüne Kadar Yayınlanmış Eserleri
Atatürk cumhurbaşkanı, İnönü başbakan olarak üniformayı terk ettikleri için, uzun yıllar, Mareşalin üniforması kanlı savaş günlerinin hatırası gibi aramızda yaşamıştı.
Shakespeare'in dediği gibi, dünya bir sahneydi ve bizler o sahnede aktörler kadar bile başarı gösteremiyorduk. Ne mesleğimizin, ne idealimizin eriydik.
Kendisi de bir DP milletvekili ve Menderes’e yakın bir isim olan Cihat Baban Tek parti dönemini bitirmek ve demokrasiyi getirme iddiasıyla iktidara gelen DP ve Menderes’in de en az, padişahlar, M. Kemal ve İnönü kadar baskıcı ve despot bir lider olduğu gibi, üstelik Osmanlıyı batıran borç batağına ülkeyi yeniden soktuğunu gözler önüne sermektedir bu eserinde.
Kitabı okuduğunuzda görüyorsunuz ki, Menderes’in gelmesi ve otuz yıllık tek parti döneminin sona ermesiyle ne yolsuzluklar, ne zulümler, ne hukuksuzluklarda azalma olmuş, sadece zulmü, hukuksuzluğu, yolsuzluğu yapanların isimleri değişmiştir.
DP ile CHP ve tüm siyasilerin kavgası da hiçbir zaman demokrasi ve özgürlükler kavgası değil, rant, çıkar, kamu kaynaklarını yağmalama kavgası olmuştur.
Yani değişen pek bir şey yok.
Günümüzün Saray liderini, koyun Menderes'in yerine. CHP’de zaten o 95 yıllık tanıdık, bildik CHP.
Zulüm, yağma, talan, hukuksuzluk, adaletsizlikler ve devlet terörü hep aynı, bir farkla ki yapan eller değişmiş.
Cumhuriyet dönemi siyasetini ve dolayısıyla da günümüzü anlamak için bu kitabı mutlaka okumak gerekiyor.
Zira yazar kitabında kendi partisi ve liderinin iğrençliklerini ortaya dökerek, bir bakıma özeleştiri de yapıyor.
Bu kitap dönemin gazetecisi ve politikacısı olan cihad babanın gözlemlerine , bilgilerine dayanıyor . 50-60 dönemi ağırlıklı olmak üzere öncesi ve sonrasını da kapsamakta . İnanılmaz bir Türkçe kullanmış bir manada edebiyat kitabı da denilebilir . Hep merak ederdim eski zamanda insanlar nasıl eğleniyor ? Telefon yok internet yok şeklinde . Şimdi anlıyorum ki geçmiş zamanın da bir eğlence anlayışı varmış . Gazete okumak gibi mesela gayet heyecan verişi ritüellere sahipmişler. Kitapta Menderes Bayar inönü gibi ağır toplar detaylıca anlatılıyor . Kötü yanı şu kitap subjektif . Bunu yazar da kabul ediyor ama eminim ki her okuyucu nerede taraflı yazıldığını anlayabilir çünkü taraflı olunacak olunabilecek yerler bellidir . Örneğin bugün hava çok soğuk ifadesi taraflı olmayı gerektirmez . Kişiler arasında taraflı olmak daha yaygın görülür .