Gıcık Bıyıklı beni aldı, karanlık bir yere koydu. Yirmi patikare genişliğinde bir hapishaneydi burası. Yanıma üç şey alamadan ıssız bir adaya düşmüş gibiydim.
Miyavladım, avazım çıktığı kadar miyavladım. Bu Bıyıklı, organ mafyasından mıydı? Hayvan kaçakçısı mıydı? Yoksa beni aileme ulaştırmayı vaat eden bir umut taciri miydi? Kafam çok karışıktı. Açtım, korkuyordum.