Erkeklerle yaşadığım ilişkilerde, birlikteliğimiz başladığı andan itibaren her birimiz geleneksel ödev ve beklentilerin altında ezilip kalıyorduk.
Oysa, kadınlarla girdiğim ilişkilerde buna benzer sorunlarla hiç karşılaşmadım
Bir kadını severken kaynağını kestiremediğim bir benlik bütünlüğü ve farkındalık hissediyorum. Hemcinsime yönelttiğim sevgi parçalanmadan bana geri dönebiliyor
Bir konu hakkında araştırma yaparken okuyacağımız kitaptan ilk beklentilerden biri tarafsızlığı, objektifliğidir. Bu kitapta objektif ve yumuşak bir dil kullanmış.
‘Lezbiyen’ kavramını seksüel açıdan öte, politik duruş, girişim, aşk, anlayış, birliktelik gibi yaklaşımları kapsayarak özgün bir bakış açısı ile anlatmış. Kadınlarla röportaj yapıp lezbiyenlik tutumlarını örnekleyerek farklı açılardan değerlendiriyor. Kitabın dili oldukça anlaşılır ve kesinlikle ağır değil.
Ön hazırlık olarak “yorumbilim, jung yaklaşımı” ifadelerini internetten de göz atıp başlayabilirsiniz.
Çok şey bulup lezbiyenlik hakkında kapsamlı bir bakış açısına sahip olacaksınız. Keyifli okumalar dilerim.
Kitabın "çevirenin önsözü" bölümünde not düştüğü Karl Marx'ın KÜLTÜR tanımı beni çok etkiledi: doğanın yarattıklarına karşılık insanın yarattığı her şey. Bu, kültür kavramı üzerine beni uzun uzun düşündürdü.