D. Faruk Toktamış

D. Faruk ToktamışBir Öğretmenin Anıları yazarı
Yazar
6.0/10
1 Kişi
2
Okunma
0
Beğeni
151
Görüntülenme
Okulda neler öğreniyoruz?
Öğretimini tamamlayan, fen derslerinde de çok başarılı olmuş nice öğrencilerimizin ampul değiştirmekteki şaşkınlıkları, tüpgaz dedantörleini yerine takmaktaki acemelikleri veya bir sigorta teli değiltirmekteki beceriksizlikleri düşünülürse, öğretimin ne denli eksik kaldığı, eğitimin ise tamamlanamamış olduğu gözler önüne serilmektedir.
Yurdun çeşitli yerlerindeki ekmek teknesi tarlasını veya iki öküzünden birini ve bazen ikisini de satıp o parayla çocuğunu İstanbul'a okumaya gönderdiğini nasıl idrak edebilir o yaşta bir genç, kendisi anne ve baba olmadan. Sonra fikir tartışmaları içinde ülkemi "biz kurtarırız ancak" düşünceleriyle gelen kavgalar, baskınlar ve saldırılar. Sonra hain bir kurşun ve son. Kim nasıl anlayabilir o annelerin ve babaların duygularını. Empati duyabiliriz ama yanan yürek bizimki olmayınca sadece üzülürüz o kadar.
Reklam
Üniversite önemli, ama gerçek dünyada tecrübe kazanmak daha önemli
Çoğu zaman velilerimizle topluca yaptığımız konuşmalarda ve dertleşmelerde endişeyle ileri sürülen sorun çocuklarının üniversiteyi kazanıp kazanamayacakları üzerine olurdu. O yllarda üniversiteyi kazanan öğrencilerimizin başarı yüzdeleri, yüzde altmIş yedi civarındaydı. Ben de velilerin bu konuda stres yaratmamalarını, bunu da çocuklarına geçirmemelerini, bunun çok önemli olduğu şeklinde açıklamalarda bulunurdum. Çocuklarının özel yeteneklerini geliştirmelerini, hayatta kalmanın ve hayata devam etmenin her şeyden önemli olduğunu anlatmaya çalışırdım. Etrafımıza baktığımız zaman hiç de azımsanmayacak sayıda işsiz üniversite mezununun günlerini iş aramakla geçirdikleri ve düşük bir ücretle ne olursa olsun yapmaya hazır oldukları örneklerini verdiğimde streslerini bir miktar azalttğım izlenimini alırdım.
Okuldan uzaklaştırmak, tahsiline son vermek veya mecburi tasdiknameyle başka okullara göndermenin anlamı ne? Bir yılgınlık veya "biz bu öğrenciden kurtuluyoruz biraz da siz uğraşın da görelim" bir çaresizliğin itirafı değil midir? Bunun, hastanelerden birinde ameliyatına başlanan bir hastaya cerrahlarının, "Bu ameliyat çok zor, biz vazgeçelim ve bir başka hastaneye nakledelim, oradaki doktorlar halletsin de görelim" demesinden ne farkı var? Böyle bir şey olmamıştır ve olamaz; çünkü böyle bir davranış bir doktorun mesleki onuruna ters düşer.
Öğretmen Olmak Kolay Değil
Eğer bir eğitimci, öğrencisini mezun ettikten altı yıl sonra, onun varlığı ile geleceği ile ilgileniyor, bir şeyler yapmaya çalışıyorsa, bu kişilik öğülmeye değerdir.
Reklam
Hepimiz aynı şeyi isteriz.
Yurdun çeşitli yerlerinden gelen adaylarla (sınav için), rakip olmamıza rağmen, herhalde amaç beraberliğimiz olduğu için derhal sohbete dalıp arkadaşlık yapmağa başladık. Birbirimize iyi şanslar diliyorduk. Hiçbirimiz gözlerinde kıskançlık duygusunun ışıkları yoktu.
Başarmak için Vazgeçmek
Kaç lira bu içtiğin sigaranın paketi?" "Hocam şu anda paketi yüz elli kuruş" "Demek ki ayda kırk beş lirayı sigaraya vermek için ailelerinizden isteyebiliyorsunuz. Buna üzüldüm. Sizden almanızı istediğimiz kitapların tümü yüz on lira tutuyor. İki buçuk ay sigara içmezseniz bu kitapları almak için kaynak yaratmış olursunuz.(...)"
Bir konferansınn sonunda açılan "soru sormak isteyen lütfen isimlerini yazdırsınlar" bölümü için acaba aramızda kaç kişi cesaretle parmak kaldırabilir. Bunların arasında da, fikir berraklığı içinde kısaca ne anlatmak istediğini net ve kesin olarak kaç kişi ifade edebilir?
Egitimcinin bir kez daha vurgulanmasında yarar gördüğüm bir özelliği de hümanist bir yapıya sahip olması gerektiğidir. İnsan sevgisi, anlayış, tolerans ve problem çözücü olma isteği ağır basan özellikleri olmalıdır. Tipik bir bürokrat olarak "olmaz" " sözcüğünün arkasına sığınmadan önce kendi kendine: "Bu problem çözülebilir mi, çözülebilirse, ben çözebilir miyim ve nasıl?" diye düşünmeli ve sonra harekete geçmeli. Olmayacak bir hal varsa da kimse çözememeli.
Reklam
(ABD'ye gittiğinde) bizim ortaöğretim sistemimizde belli bir sınıfta yılsonunda sadece bir dersten başarısız olunması halinde, yıl kaybının olacağını ve bir ders yüzünden geri kalan ve başarılı olunan on iki dersin bir ders yıl sonra hepsini birden tekrar okunacağının gerekli olduğunu söyleyince herkes şaşırıp kalmıştı. Hele aynı durumun ertesi yıl da oluşması halinde öğrenciye belge verileceğini ve okulla ilişkisinin kesileceğini, tahsil hayatının da orada noktalanacağını anlatınca ağızları hayretten açık kalmıştı
Eğitimde yoksulluk olmaz
(Öğrenciler kitaplar pahalıdır alamayız deyince öğretmen) Filolojiye ögrenci olarak girdiğim yıl babam albaylıktan emekli olmuş ve annemle Beşiktaş'ta çok mütevazı bir evde yaşamaya başlamışlardı. Bense Laleli'deki bir yurtta kalmaktaydım. Yattığım karyolada şilte ve örtü yoktu. Pardösümün yarısını şilte, diğer yarısını da üstüme örtü olarak örter yatardım. Harçlığım o kadar azdı ki tramvaya üç kuruş olan bilet parasını sarf etmemek için kimi günler Laleli'den ta Beşiktaş'a kadar yürür bir çorba içer, hasret giderir ve tekrar yürüyerek öğrenci yurduna dönerdim. Bunu hiçbir kimseye de şu ana kadar anlatmak gereğini duymadım. Fakirlik edebiyatı yapmayalım.
Öğretmenin Ödülü
Bizim mesleğimizin en büyük ödülü ne para ne pul ne plaket ne de "yılın öğretmeni" seçilmek değil, öğrencilerinizin sizi sevmeleri ve size gösterecekleri saygıyla, ileriki yıllarda elinizi öpmeleridir.
Sporda bugün gelinen fanatizm düzeyini gördükçe, bir zevk alma, temiz ve açık havada temaşa etkinliğinin düştüğü haller beni çok üzmektedir. İşte bu nedenle yirmi yılı aşkın bir süredir, Milli maçlar da dahil hiçbir futbol maçını izlemek üzere statlara gitmedim. TV'den seyrediyorum sadece, nasıl olsa program görevlileri, sesleri anında kısarak küfürleri dinlemekten bizi kurtarmaktadırlar. Aynı nedenden ötürü 1959 yılında Gaziantep Gençlik Kulübündeki faal amatör oyunculuğumu ve antrenörlüğü bırakmıştım. Soyunma odasında, idmanlarda ve maçlar esnasında, birbirleriyle leblebi yer gibi gayet rahat bir şekilde küfreden gençler zaten Lise, Ticaret Lisesi ve Sanat Enstitüsünden bizim öğrencilerimizdi. Birçok kez dikkatlerini çekmiş ama başarılı olamamıştım.
Resim