Ankara Kalecik’te doğdu (1947). Ankara Üniversitesi Basın ve Yayın Yüksekokulu’ndan 1972 yılında mezun oldu.
Türk Tarih Kurumu Yeni Türkiye Araştırma Merkezi’nde (1972-1974), Dergâh Yayınları’nda (1975-1977), TRT'de (1977-1978) çalıştı. Türkiye Yazarlar Birliği’nin kuruluş çalışmalarını yürüttü ve Birlik Yayınları’nı kurdu. 1980’de Kültür Bakanlığı sinema dairesinde sözleşmeli film yapımcısı ve senaryo yazarı olarak çalışmaya başladı. Film Denetleme Kurulu üyeliği yaptı. Zaman gazetesinin yayın kurulunda yer aldı ve bu gazetede “Kimlik” başlığı altında günlük yazılar yazdı. (1986-1987) Yörünge dergisinde haftalık yazılar yazdı (1991-1992). Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde yazarlık dersleri verdi (1991-1993). Vakit (Akit) gazetesinde günlük yazılar yazdı (1994-1996) ve Birlik Medya A.Ş.’nin Genel müdürlüğünü yaptı (1994-1996). TBMM tarafından Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeliğine seçildi (1996-2005).
Hareket, Türk Edebiyatı, Mavera, İslâm, İlim ve Sanat, İzlenim ve Nehir dergilerinde yazdı. Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi ve Türk Aile Ansiklopedisi’nin yayınını yönetti. Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı ve Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı’nın kurucularından olan Doğan, uzun süre Türkiye Yazarlar Birliği’nin genel başkanlığını yürüttü (1978-1996). 2016 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Ödülleri'nde "edebiyat" dalında ödüle layık görüldü. Hâlen Karar gazetesinde köşe yazıları yazmaktadır.
Eserleri
Büyük Türkçe Sözlük
Batılılaşma İhaneti
Dil Kültür Yabancılaşma
Türkistan Türkiye Gergefinde İran
Darbeler Müdahaleler ve Siyasi Sistem
Camideki Şair: Mehmet Akif
Halka Karşı Demokrasi
Tarih ve Toplum
Bir Lügat Bulamadım
Devlet Sözlük Yazar mı?
Bir Savaş Sonrası İdeolojisi Kemalizm
Kültürel Savaş ve Savaş Kültürü
İletişim veya Dehşet Çağı
Kitaplık Kılavuzu
Türkendülüsiye-Hilal Operasyonu
Yüzyılın Soykırımı
Türk Kimliğinin Coğrafyaları
Son Darbe Ergenekon
Türkiye Cumhuriyeti Tarihine Giriş
İslam Şairi İstiklal Şairi Mehmet Akif
Ömrün Ankara-Bir Ankara Şehrengizi
Kelimelerin Seyir Defteri
Mağlubiyet İdeolojisinin Sonu
Neden Klasiklerimiz Yok?
Ortadoğunun Türkçesi
Mehmed Âkif: Çanakkaleden Sakaryaya
Söz Okyanusunda Yolculuk
Millî Mücadele'nin Zaman Akışı
Her değişikliğin iyilik işareti olduğu inancını taşımak, acayip bir düşünce ve gaflettir. Çünkü gerileme ve çöküşler de ancak örf ve adetlerin değişmesiyle olur.
Merhabalar, öncelikle herkesin Ramazan Bayramı’nı kutlarım. Rabbim daha nice bayramlara ve Ramazanlara hayırlısıyla kavuşmayı ve hakkıyla istifade edebilmeyi nasip etsin inşallah.
Fark eden okurlar olmuştur belki, bir süredir Mehmed Akif üzerine okumalar yapıyorum. Bu süreç bilinçli bir program dahilinde de olmadı. İsmet Özel “Kitaplar insanı
D. Mehmet Doğan
Kitap hakkında tek inceleme yapılmış o incelemeyi yapan da belli ki Kemalist kitaptan rahatsız olmuş. Bunlar istiyorlar ki biz bir tarih yazalım adına da inkılap tarihi diyelim ortaokuldan üniversite 2. Sınıfa kadar okutalım herkeste buna inansın istiyorlar bunların bu despotik zihniyeti yüzünden Türk çocuğunun 3000 yıllık tarihi içinde kendisine en uzak tarihi 100 yıllık yakın tarihidir öyle bir ülkeyiz ki en yakın tarihimiz bize en uzak tarihimiz. Neymiş efendim yazar
Rıza Nur 'dan neden yararlanırmış Rıza Nur, Lozan heyetinde en yetkili isimlerden biri,
Kadir Mısıroğlu yazan, yazdığını yaşayan çoğu zaman belgesiz yazmayan bir insan onlardan değil de senin derme çatma günümüz tarihçilerinden (!) mi yararlanacak... Kitap üç bölümden oluşuyor.
1. Bölüm Milli mücadele döneminde Dini söylemler, hilafetin etkisi, Ankara hükümetinin o dönem ki tutumu.
2- Milli mücadele de önemli bir katkısı olan ama unutturulan veya unuttururlamaya çalışılan Libyalı Şeyh Sunusi hazretlerinin katkıları, tutumu, Ankara ile diyalogları ve kısaca hayatı...
3- Hilafet ve Hilafetin ilgası süreci ve Dünya Müslümanlarında hilafetin ilgasının yankıları.
Kitap kısa olmasına rağmen bu üç konuyu da çok güzel detaylı ve birçok kaynağa dayanarak yazmış hatta
Cemil Meriç'in "kamus namustur" sözü aklınızda daha derin bir yer edinsin istiyorsanız, okuyun. Bir zamanlar İstiklâl Şairi'nin, Yahya Kemal'in kullandığı kelimelerin, sözlüklerde yer edinememesi ne demek?
Bu memleketin evlatları neyi kaybetmiştir sorusunun aklımıza getiriyor.
Fuzulilerin, Nabilerin, Bakilerin kelimelerini konuşmuyorum bile...
Kelimelerimizi yeniden tarif edenler ne yapmak istemiştir? Sakın tarif tahrif için olmasın?
Bunları yapanlarla elbet bir gün hesaplaşız diyelim de hatime çekelim..
Avrupa, orta çağ’dan beri kaba kuvvetle yaptığı mücadelelerle mağlup edemediği doğuyu bir iki asırdan beri açmış olduğu fikir savaşı ile dize getirme yolundadır. onlardaki oryantalizm tutkusu misyonerlik, sömürgecilik ve ticaretlerinin öncülüğünü yapmakla kalmamış, aynı zamanda kendileri için en büyük düşman adlettikleri İslam’ın temellerine dinamit koyma vesilesi olmuştur.