“Üstelik eskiden inanıldığı gibi çocuklar 2-3 yaşına kadar etraflarından habersiz değiller, bugün biliyoruz ki bebekler bile anne-babaları arasındaki düşmanca iletişimi izlerken gerginlik yaşıyorlar.
"Yetişkinler olarak öfkeli çocuğu sıklıkla 'huysuz çocuk' olarak etiketleme ve bunu belli bir hedef için 'bilerek, inadına' yaptığını düşünme hatasına düşüyoruz.
Babasız büyürsen alemin bir merkezi ve sınırı olduğunu anlamaz,her şeyi yapabileceğini sanırsın. Ama bir süre sonra ne yapacağını bilmez,dünyada bir mana,bir merkez bulmaya çalışır,sana hayır diyecek birini aramaya başlarsın.
Beden çatışmaya, yoğun duygulara ve travmalara çok çeşitli şekillerde tepki verir ama mutlaka bir tepki verir. Yaşanan gerginliklerin de o küçük bedenlerde kaydolarak bedenin uyum içinde işleyişine bir nevi çomak soktuğunu düşünebiliriz.
Parçalamadan bölmenin bir diğer anahtarı da çocuğun geçmişte sevgiyle dünyaya geldiğini,fakat şartların arzuların veya ihtiyaçların değiştiğini ve bugün iki ayrı hayat sürdürmeye karar verildiğini anlamasını sağlamaktır.