undefined Dan Höjer Quotes
You can find undefined Dan Höjer quotes, undefined Dan Höjer book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ay g*tüm!
MÖ 1 900'de Mısırın savaşçı kralı Seotris'in değişik bir penis takıntısı vardı. Bir ülkeyi çetin bir savaş sonucunda ele geçirirse, o ülkenin direnerek ölen savaşçılarının onuruna kocaman bir penis anıtı diktiriyordu. Ama bir ülke direnmeden, kolayca teslim olmuşsa o zaman bu ülkeyi aşağılamak için kadınlık organını temsil eden bir anıt diktiriyordu
Skoptsi'ler.
Bu mezhebin üyeleri Adem ve Havva'nın cinsiyetsiz doğduğuna inanıyordu. Onlara göre Adem'in penisi, Havva'nın vajinası işledikleri günahtan sonra çıkmıştı. Bu inançlarının sonucu olarak Skoptsi'ler cinsel organlarını bir tür ceza olarak görüyorlardı. Adem ve Havva'nın doğduğu zamandaki beden temizliğine ulaşmak için, bedenlerine günahın belgesi olarak işlenmiş yasak meyvelerden kurtulmaları gerekiyordu. İşte bu nedenle Skoptsi'ler bir bıçakla cinsel organlarını kesiyorlardı.
Sayfa 16
İrezumi.
Bugün, müzeler ve özel koleksiyoncuların elinde dövme işlenmiş yaklaşık 300 insan derisi bulunmaktadır. Bu deriler oldukça pahalıya satılıyor. Daha geçen yıl (2001) bu "beden tablosu"ndan biri 50 bin dolara satıldı.
Sayfa 18
Minik şeyi... :D
Erkek, işte bu minik şeyi kadının içine fışkırtıyor ve böylece çocuk oluyordu. Kadının çocuğun olmasında hiçbir katkısı yoktu. O yalnızca bir taşıyıcıydı.
Burada erkek çocukların en az kızlar kadar bedenleriyle ilgili kaygılandıklarını gördüm. Ama erkekler bu tür konularda pek konuşmazlar. Çok nadir olarak başkalarına açılırlar. Onların babaları kendi babalarıyla konuşmadı, onlarda konuşmazlar.
Sayfa 10Kitabı okudu
Ben erkeklerin sürekli çüklerine takıldığını düşünüyorum. Gazetelerin soru köşesine hep aynı şeyleri sorup duruyorlar; boyu ne kadar olmalıymış, kalınlığı ne kadar olmalıymış daha neler. Akılları çüklerinin boyunu geçmiyor.
Chiviyazıları YayıneviKitabı okudu
İsa'nın yaşadığı çağlarda erkekler, söyledikleri şeyin doğru olduğuna dair yemin ederken taşaklarını tutarlardı. Hayatın kaynağı taşaklar olduğuna göre, bu davranış ailenin geleceği üzerine yemin etmek anlamındaydı. İngilizce yemin etmek anlamına gelen "testify" ve vasiyet anlamına gelen "testament" sözcüklerinin kaynağı bu gelenektir.