Afrika ve Latin Amerika"nın fakir ülkelerine ABD veya İsveç kurumlarını hedeflemeleri gerektiğini söylemek gelişmenin tek yolunun gelişmek olduğunu söylemeye benzer.
Sanayi Devriminin başlangıcında, dünyanın en zengin ve en fakir bölgelerindeki fark 2:1 oranındaydı. Bugün aynı oran 20:1"dir. En zengin ve en fakir ülke arasındaki fark 80:1 civarına yükselmiştir.
Dünya Ticaret Örgütü, Amerika Birleşik Devletleri'ni politikalarını değiştirmeye zorlamayı başarmış tek uluslar arası kurumdur; ABD'nin vergileri ve çevre politikalarına ilişkin konularda bunu başarmıştır.
Gümrük vergileri konusunda çok şey bilmiyorum; ama şunu biliyorum ki, mamulleri yurtdışından aldığımızda, mamulleri biz alıyoruz, parayı yabancılar. Mamulleri yurtiçinden aldığımızda, hem mamuller hem de para bizde kalıyor.
Maksimum değil, akıllı küreselleşmeye ihtiyacımız var diyen Rodrik, bu eserinde, günahıyla sevabıyla küreselleşmenin her türlüsü üzerinde duruyor ve hangisinin makul olduğunu gerekçelerini göstererek okuyucularına sunuyor.