İnsanın gerek içinde bulunduğu durumu düzeltmek gerekse geleceğini kurtarmak için akıl ile mantığın bulunduğu çıkar yollara sarılmak zorunda bulunduğunu, üzüntünün dünyada en işe yaramaz şey olduğunu, çünkü üzüntünün yalnız geçmiş şeylerden doğduğunu, geçmiş şeylerin ise artık bir daha düzeltilemeyeceğini, üzüntülerimi, tasaların geleceği hiçbir hayrı dokunmadığı gibi kurtuluşla da hiçbir ilgisi olmadığını;bir çözüm yolu getirmek şöyle dursun, tam tersine, çekilen acıyı artırdığını söyledi.
Bir günahı bir kez işlemek, ne yazık ki yeniden işlenmesine bahane oluşturmakta ve günahın baştan çıkarıcılığı kendini yenilediğinde, tüm pişmanlıklar ve düşünceler etkisini kaybetmektedir.