David Hosp, Dartmouth College'dan BA'sını ve George Washington Üniversitesi'nden JD'sini alan Boston'lu bir avukat. Şehrin güneyinde karısı, oğlu ve kızı ile birlikte yaşıyor.
David Hosp, zamanının bir kısmında yanlış hüküm giymiş bireyler için Avukatlık yapıyor.
Tekne gezileri sırasında romanlarını yazmak için zaman buluyor.
Çoğu kimse rahatlatıcı şeylerin insanların önemli şeyler uğruna savaşma arzusunu yok ettiğini söylüyordu. Hiçbir şeyi olmayan bir adam her şeyi riske eder, koruyacak bir şeyi olan bir adamın ise yüzleşmeden kaçınması daha olasıdır.
"Benim annemle babama bak; kim olduklarına, ne yaptıklarına, nasıl yetiştiğime. Aslında şimdi ya
ölü olmam gerekirdi ya da hapiste. Ama değilim. Ben onların başarısızlıklarının kırıntılarından ibaret değilim. Sen de
öyle değilsin."
Bu katagorinin iyileri arasında diye bilirim. Benim umduğumdan çok daha iyi çıktı diyebilirim. Bu kadar akıcılığını ve harika bir kurgusu olduğunu tahmin etmiyordum. Okurken hem keyif hemde heyecan yaptı diyebilirim.
Finn avukattır. Bir gangsterin oğlunu savunmayı kabul eder. Bu durum onun farklı olaylarla karşılaşmasına neden olur.
Tanımadığı annesinin ölüm haberini alır.Olayı çözmeye karar verir. Cinayet, intikam, ihanet olaylarını kapsayan sır perdesini aralar.