David Priestland

David PriestlandKızıl Bayrak yazarı
Yazar
9.0/10
1 Kişi
8
Okunma
1
Beğeni
578
Görüntülenme

Hakkında

Oxford Üniversitesi’nde modern tarih dersleri veren profesör Priestland, uzun yıllardır özellikle Rusya, komünizm ve neoliberalizm üzerine çalışmaktadır. Birçok kitapta çeşitli makaleleri de bulunan yazarın diğer kitapları şunlardır: Stalinism and the Politics of Mobilization (2007); Merchant, Soldier, Sage: A New History of Power (2012).
Unvan:
Tarih Profesörü, Yazar

Okurlar

1 okur beğendi.
8 okur okudu.
37 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Daha da önemlisi, milyonlarca asker Batı'yı görmüştü ve resmi propagandayı sorgulayabilecek konumdaydı. Tarafsız İsveç'ten sığın­ma talep eden Sovyet yurttaşlarını geri göndermekle görevli bir siyasi komi­ser şunları rapor etmişti: "(İsveç'teki) sorunsuz yaşamı gördükten sonra, ia­de edilen bazı yurttaşlarımız İsveç'in zengin bir ülke olduğu ve orada halkın iyi yaşadığı gibi yanlış bir sonuç çıkarıyorlar." Hatta Almanlara esir düşenlerden, esarette Kızıl Ordu'dakinden daha iyi beslendiklerini ve iyi muamele gördüklerini iddia edenler bile vardı. Stalin, doğal olarak tüm eski savaş esir­lerinin Sovyet karşıtı düşünceye sahip olduklarından kuşkulanmış ve vatana geri döndüklerinde birçoğu Gulag'a gönderilmişti.
Sayfa 303Kitabı okudu
Sonuç felakete yol açan bir kıtlık oldu: Bazı tahmin­lere göre 1958 ile 1961 yılları arasında 20 ile 30 milyon arasında insan öldü. Bu, modern tarihin en yıkıcı kıtlığıydı.
Sayfa 381 - MaoKitabı okudu
Reklam
Devrimci dürtünün yok olmasında en önemli et­ken demokratik ve sosyal reformların gücüydü.
Sayfa 143Kitabı okudu
Marx'a göre bu kötü gidişatın çözümü, piyasa ve özel mülkiyetin kaldı­rılması, yani "komünizm"'in kurulmasıydı. Herkes devleti doğrudan yöne­tecek, parlamentoya temsilci seçmek yerine yönetime katılacaktı. Demek ki bu, yurttaşlar arasında her zaman çıkar çatışmaları olacağı varsayımına da­yanan modern liberal demokrasi değildi. Marx'ın komünizm görüşü, sınıfsal ayrılıkların üstesinden gelinir gelinmez, tam uzlaşmaya ulaşılabileceğini var­sayıyordu. Azınlığı çoğunluğa karşı koruyan liberal hak ve özgürlükler ta­mamen gereksiz olacaktı. Liberalizmin bu eleştirisi, komünist rejimlerin ide­olojilerinin merkezi haline gelecekti.
Orwell geldi aklıma
Magnito­gorsk Komvuzu'na yazılan Scott, öğrencilerin okuma-yazmada epey zorlan­dıklarını ve Marksizm-Leninizmin özellikle dogmatik bir versiyonunu öğ­rendiklerini görmüştü: "Kapitalist ülkelerdeki emekçilerin yoksullaştığını öne süren Marxçı yasay­la ilgili bir tanışmayı hatırlıyorum. Magnitogorsk Komvuz öğrencilerine yo­rumlandığı şekliyle, bu yasaya göre 18. yüzyılda Sanayi Devrimi'nin başlan­gıcından beri Almanya, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'nin işçi sınıf­ları ... hiç durmadan ve acımasızca yoksullaşıyordu. Dersten sonra öğretme­nin yanına gidip, örnek olsun diye, İngiltere'ye gittiğimi ve işçilerin koşulla­rının bana Charles Dickens zamanındakinden tartışmasız daha iyi göründü­ğünü söyledim ... Öğretmen beni hiç umursamadı. "Kitaba bak, yoldaş. Kitap­ta böyle yazıyor" dedi ... Parti hiç hata yapmazdı."
Sayfa 194Kitabı okudu
Sevgili dayıcığım
Ufuk Akkuş
Ufuk Akkuş
'un
Kızıl Bayrak
Kızıl Bayrak
kitabıyla ilgili eleştirel incelemesine siz değerli 1000K üyelerinin bir göz atmasını rica ederim. İleri haber için yaptığı bu güzel eleştiri sadece kitapla ilgili olmamakla birlikte beraberinde bir çok güzel eserlerden de bahsedilen titiz bir çalışmanın eseri. Kendisi nadiren inceleme yapıyor -bu sitede maalesef pek aktif değil- ancak kesinlikle okunmaya değer diye düşünüyorum. ilerihaber.org/icerik/bir-anti... Keyifli okumalar... Herkese iyi bayramlar dilerim :)

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok