Davut Ateş Sözleri ve Alıntıları
Davut Ateş sözleri ve alıntılarını, Davut Ateş kitap alıntılarını, Davut Ateş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Milletler Cemiyeti rejiminde var olan Daimi Adalet Divanı benzeri bir denetim mekanizması BM için de kurgulanmıştır. Merkezi Lahey’ de bulunan Divan, BM nezdinde yargı makamıdır. Genel Kurul yasama, Güvenlik Konseyi yürütme ve Adalet Divanı yargı benzerliğini düşünürsek BM’nin bir devlette bulunması gereken organların benzerlerini kendi sistemi için oluşturduğunu görebiliriz.
Dora
Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT)
Dünya devletler tarihi açısından 8 Aralık 1991 oldukça önemli bir gündür. Bu tarihte İkinci Dünya Savaşı’ndan o güne kadar iki kutuplu dünya siyasetine yön veren kutuplardan birisi olan SSCB resmen sona ermiştir. SSCB’nin yıkılması ile pek çok devlet bağımsızlığını kazanmıştır. SSCB’nin sona erme fermanı olan 8 Aralık 1991 tarihinde başka bir gelişme daha yaşanmıştır: Sona eriş üzerinden kurulan yeni bir başlangıç olan Rusya ve Ukrayna Devlet Başkanlarının ön ayak olduğu Minsk Anlaşması ve 21 Aralık 1991’de Estonya, Letonya, Litvanya, Ukrayna ve Gürcistan hariç tüm eski Sovyet Cumhuriyetleri tarafından imzalanmasıyla Bağımsız Devletler topluluğu kurulmuştur.
Dora
İkinci Dünya Savaşı sonrasında savaşın galibi olan ülkelerden ABD’nin San Francisco eyaletinde 1945 yılında toplanan konferans sonrası imzalanan kurucu andlaşma ile BM kurulmuş ve faaliyete başlamıştır. BM tıpkı halefiyet anlaşması yaptığı Milletler Cemiyeti gibi küresel ölçekte dünya barışının sağlanması ve güvenliğin tesisi edilmesi amacıyla yola çıkan bir uluslararası örgüttür.
Dora
Demokratik siyaset
"Demokratik siyaset, herkesin kendi kaderini kendi iradesiyle belirlemesinin esas olduğu siyaset biçimidir."
Sayfa 13Kitabı okudu
SSCB’nin efsane olan ordusu Kızıl Ordu bütün cumhuriyetlerden katılımla oluşturulmuş büyük bir orduydu. SSCB yıkılınca ordu paylaştırtılmış ancak ordu disiplini de yok olmuştur. Rusya hızlı bir şekilde kendi ordusunu tekrar kurarken diğer bağımsız devletler bu konuda geride kalmışlardır. BDT bu görevi de üzerine alarak güvenlik-askeri işbirliğini de tesis edecektir. Zira bağımsızlığını ilan eden devletlerin hemen hepsi bir şekilde kendisini çatılmaların anlaşmazlıkların ortasında buluvermiştir.
Dora
Uluslararası örgütlerin organlarına katılım bütün üye devletleri için istenen bir husustur belli şartlar altında o devletlerin temsilcileri organların faaliyetlerinde üye devletleri temsil etmektedir. Ancak BDT organlarında üye devletlerin kimisi temsil edilmekte kimisi temsil edilememektedir. İsteğe bağlı bırakılmış biri durum vardır. Bu farklı uygulamalar bize “ne o, ne bu” diyemediğimiz bir gri alan bırakmaktadır. Tanımda yaşanan bu zorluk tanımlamada sui generis uluslararası örgüt kavramını kullanmamıza neden olmaktadır.
Dora
Sui Generis
“Sui Generis” kavramı Türkçede kendine özgü, nevi şahsına münhasır anlamlarına gelmektedir. Net bir tanımı yapılamayan, belli oranlarda her gruba uyabilen durumda bulunanları tarif etmek için kullanılan bir kavramdır. Kendine özgü özellikleri olan ve başka bir örneği olmayan nesne ya da olayları anlatmak için kullanılır. Hukukçuların sıklıkla kullanmaktan geri durmadığı bu kavram, daha çok hangi hukuk dalına ait olduğu belli olmayan kavramlar için kullanılır. Örneğin, siyasi partilerin kamu tüzel kişiliği mi yoksa özel hukuk tüzel kişiliği mi olduğu belli değilken Yüksek Mahkeme kararlarında siyasi partilerin Sui Generis özellikte yapılar olduğunu ifade etmiştir.
Dora
BM, 1945 yılında kurulduğu kabul edilse de Birleşmiş Milletler ifadesi ilk defa 1942 yılında ortaya atılmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın taraflarından olan Mihver ülkelerine karşı savaşmakta olan 26 ülkenin temsilcileri bir bildirge imzalamışlar ve bu bildirgeye “Birleşmiş Milletler Bildirgesi” ismi verilmiştir.
Dora
Günümüzde artık uluslararası örgütlerin sayısı yüzlerle ifade edilmektedir. Modern egemen devletler, uluslararası örgütlerin varlığının ne kadar büyük bir kolaylık sağladığını gördükten sonra bu konuda oldukça elverişli biri alan oluşturmuşlardır. Modern devletler gerekli gördükleri her noktada uluslararası örgütler kurarak bölgesel yahut global pek çok meselenin hukuk zemininde çözüme kavuşmasını sağlamışlardır.
Dora
Milletler Cemiyeti tecrübesinden sonra meydana gelen İkinci Dünya Savaşı, uluslararası örgütler açısından aynı zamanda bir başarısızlık örneği olarak tarihe geçmiştir. Amacı dünya barışını tesis etmek olan küresel ölçekte büyük bir örgütün bu hedefe ulaşmak bir yana, İkinci Dünya Savaşı’nın çıkmasını izlemesi oldukça kötü bir süreçtir. Ancak yapılacak bütün eleştirilerin yanında bir konuda Milletler Cemiyeti’nin hakkını teslim etmek gerekmektedir. O da, Milletler Cemiyeti pratiği sayesinde bugün halen daha istikrarlı bir şekilde devam eden Birleşmiş Milletler (BM) tecrübesidir.
Dora
Uluslararası örgütler tarihinde modern olarak kabul edilen siyasi nitelikteki ilk küresel uluslararası örgüt Milletler Cemiyetidir. Milletler Cemiyetinin ilk olması kıymetlidir. O zamana dek pek çok uluslararası örgüt tecrübesi denenmişse de küresel ölçekte bu kadar büyük bir kuşatıcılık I. Dünya Savaşı sonrası kurulan Milletler Cemiyeti ile mümkün olmuştur. Küresel hareket kabiliyeti anlayışla kurulan Milletler Cemiyeti’nin elbette küresel bir savaş sonrası kurulmuş olması tesadüfi değildir.
Dora
BDT(Bağımsız Devletler Topluluğu) Üyelerin durumu; Ukrayna, Belarus, Azerbaycan, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan BDT üyesidir. Türkmenistan 2005 yılında tam üyelikten çıkarak gözlemci üye statüsüne geçmiştir. Rusya’nın 2009 yılında Osetya’yı işgal etmesi sonrası Gürcistan BDT’den ayrıldı. Ukrayna BDT tüzüğünü imzalamadığı için hukuki olarak BDT üyesi değil fakat topluluğun kurucusu ve katılımcısıdır.
Dora
BDT’nun sui generis olma özelliği, uluslararası hukukta BDT’nun statüsünün tanımlanmasında ortaya çıkmaktadır. BDT diğer uluslararası örgütler gibi bir yapıya sahip değildir. BDT kendi tüzüğünün ilk maddesinde kendisini tanımlarken “birlik” olarak tanımlamıştır. Sadece buradan yola çıkarak birlik dememiz uluslararası örgüt olma vasfını kaldırmamaktadır ancak bize bir şey söylemektedir o da bu konuda örgüt olma iddiasını olmadığı. Örgüt ve birlik kavramları arasında bir yerde olduğunu söyleyebiliriz.
Dora
Vesayet rejimi Milletler Cemiyeti’nde var olan Manda Rejiminin devamı niteliğindedir. BM’nin kuruluş yıllarında manda rejimi yani vesayet rejimi halen daha güncelliğini koruyan bir husustu. BM’nin bu nedenle dönem şartlarında güncelliğini koruyan bu konuya kayıtsız kalması beklenemezdi. BM için ‘Milletler Cemiyeti’nin bire bir devamıdır’ benzetmelerinin en temel argümanı bu komisyonun ana organ olarak kurulmasındandır.
Dora
Milletler Cemiyeti, Vestfalya ile başlayan ve sonrasında hızla gelişen egemen devletlerarası ilişkilerin hep planlanan ama bir türlü hayata geçirilemeyen projenin ilk defa küresel ölçekte hayat bulmuş halidir. Bu anlamda devletlerarası ilişkilerden “uluslararası ilişkilere” geçişin de habercisidir.
Dora