Evet işsizdim. Evet iş arıyordum. Ama benim de bir onurum var. Ben, birilerinin komplekslerini giderme aracı değilim. Hangi şirket hangi işveren olursa olsun insanların işsizlik zaafından faydalanıp böyle bir oyun oynayamaz, oynamamalı. Üstelik bu zaaf tamamen bana ait değil. Mesleğimi yapmak için eğitim aldım. 10 günde işime son verip benimle alay edenler kadar bana iş yaratamayanlar da utansın.
“Bütün millete akıl soruyorum, bu kızı nasıl ikna edebilirim diye… Her denileni anında yapmaya hazırım. Misal şu elimde bir demet çiçekle geçtim bütün sokakları. Bir delikanlı için bu ne demektir sen tahmin bile edemezsin. Buketi dik tutacağım diye ömrüm kısaldı.”
Yüzün, hatırlamak istediğim birçok şeyin yerini aldı. Sesler var kulağımda, konuşmalar, kavgalar, yürüyüşler ama düşündükçe bir yüz giderek senin yüzüne dönüşüyor.
Gelip geçen herkes
Taşa kazımasa da adını,
Yaşadığı toprağa basmakla,
Silinmeye mahkum ayak izleri bırakıyor,
Herhangi bir yerde;
Yeni tepeden de ötede tepelerde...
"-Ne var bu gülümseyişinin altında?
+Sen varsın.
-Anlamadım?
+Sen varsın dedim ya. Ya ben az önce evde oturuyordum,kendi kendime dedim ki çok şükür Ferhan var dedim. Çok şükür dedim.
-Yani sırf bunu söylemek için mi geldin?
+Değmez mi?"
anlamını bilmeden dinledigimiz sarkılar vardır ya
biz seninle oyleyız
sesin kıvrılıp,bukuldugu yerde
ıslanıyor gozlerimiz
nedenini soruyorlar
bilemiyoruz.