“Huyumu, suyumu soracaksan, kafası karışık bir adamım. Yeterince büyük imtihanlardan geçmemiş olduğum için belki de. Yok geçtim sayılır aslında. Ya da şöyle söyleyeyim.”
....
“Her insanın onu bekleyen bir imtihanı olduğuna inanırım. O imtihanı bulmak gerekir, şahsi imtihanını seçmek insanın asli görevidir diyebilirim. Geçer ya da geçmez, o ayrı konu.”
...
“Bazılarından geçtim, bütünlemeye kaldıklarım var arada. Kafa karışıklığının fena bir şey olamadığını anlayınca biraz sakinleştim. Belki imtihanımı bulmaya hazır değilim diye düşündüm.”
Hayal alemin, akıl ile aynı düzlemde bulunmayan duyusal ve tinsel alanları birbirine bağlıyordu. Orası o an var olmayan ama mevcudiyetini devam ettiren, üstelik bir madde şekline bürünmeyen şeylerin, hayali ya da sana görünümlerin devşirileceği alandı.
Bütün çağlar ve insanlar için kayıp cennet ya da gitmiş gitmiş bir tamlık bulunmadığını,bütün insanların hakikati elde etmek açısından eşit şansa sahip olduklarını, Allah'ın her anı yeniden yarattığını aklından geçirdi.
"Belki de eksik sayfaların varlığı serüvendeki boşlukları hayal edebilmesi için bir şanstı. Her okumanın aslında bir yazma girişimi olduğunu biliyordu"