İlişkisel ve bağlamsal bakış açısına göre kişinin ne “olduğu” , hatta toplumsal cinsiyetin ne “olduğu” her zaman, içinde belirlendiği inşa edilmiş ilişkilere bağlıdır.
Değişken ve bağlamsal bir fenomen olarak toplumsal cinsiyet tözel bir varlığı değil, kültürel ve tarihsel açıdan özgül ilişki kümeleri arasındaki göreli yakınsama noktasını ifade eder.