Dicle Akar

Dicle AkarSoykırımdan Kurtulanlar yazarı
Yazar
8.3/10
4 Kişi
7
Okunma
0
Beğeni
359
Görüntülenme
Çocuklar, genellikle aileleri ile birlikte sürgüne yollanıyorlar. Ancak anne ve baba ile birlikte sürgünü tamamlayan çocuk yok denecek kadar az. Babalar öldürülüyor, annelerin birçoğu, sürgünün zorluklarına dayanamayıp hastalıktan ölüyor. Yuvasi dagitılmış, en sevdiklerini teker, teker kaybetmiş olan annelerin kahırdan hastalanıp ölmüş olduklannı düşünmek çok zor değil.
Ya devlet eliyle zorunlu asimilasyona tabi tutuldular ya da Müslüman ahali tarafından, deyim yerindeyse yağmalandılar ve hizmetçi veya seks köleleri olarak kullanıldılar. Elbette son derece insani nedenlerle Ermeni ha- yatı kurtaran Müslümanlar da vardı. Eklemek gereksiz ki, onlarin anıları ve yaptıkları önünde saygıyla eğilmek gerekir
Reklam
Bu belge göstermektedir ki, Osmanlı yöneticileri sürgün sırasinda çocukların öksüz kalacağını önceden biliyor ve de onların lslam-Türk kültürüne göre asimile edilmelerini kararlaştirmış bulunuyordu.
İğrenç
8- 10 yaş civarındaki kız çocukların ırzına geçilmesi ve sonra oldürülmeleri; sürgün ve imhalarda görev alan birçok üst düzey yöneticinin kendilerine harem kurmaları ve seks partileri düzenlemeleri neredeyse olağan uygulamalardı.
Bu iki telgrafın gösterdiği gerçek şudur ki, Osmanlı Hükümetinin sadece kendi istediği Ermeni çocuk ve genç kızlarin Müslüman evlere alınarak asimile edilmesini istemekte ve planlamaktadır; bunun dışında kalanların ise imha edilmeleri gerekmektedir.
Tüm kayıtlardan hükümetin tehcir politikalarına Müslüman halkı da katmaya çalıştığını ve onları bu yönde teşvik etti- ği gözlemleniyor. Bu teşvikten cesaret alan Müslüman halk, yaptıkları zulümlerin ödüllendirildiği bilinciyle kafilelere saldırmaktan, soymaktan, öldürmekten, kadın ve çocukları kaçırmaktan çekinmiyor. Birçok durumda saldırılar konaklama yerlerinde hükümetin izni ile yapiliyor.
Reklam
Müslüman var, Müslümancık var...
Birbirinden farklı Müslüman davranışlarına çok iyi bir ör­nek olması itibarıyla Sarah'nın hikayesine yakından bakmakta yarar var. Yalnız kalan Sarah'nın haline acıyan bir Türk görevli ona kendi kızı gibi bakıyor. Bu görevli Urfa'ya taşınacağı sırada kızın anne ve babasının hayatta ve Halep'te olduğunu öğrenin­ce Sarah'ya seçme hakkı tanıyor. Ailesini seçen Sarah'yı ailesi­ne ulaştırması için bir Türk arkadaşına emanet ediyor. Bu adam Sarah'yı iğfal ediyor ve Sarah Halep'e doğurmak üzereyken ula­şabiliyor...
Sayfa 32 - İLETİŞİM YAYINLARI
Garabed'in hikayesinden Türk hükümetinin 4 ile 10 yaşlari arasindaki çocukları toplayarak onları İslamlaştırmak istedikleri anlaşılıyor. Bu yaş grubuna ait kayıtlarda sokakta oynarken toplanıp, ailesinden bir daha haber almaksızın sü- rülen çocuklar bulunmaktadır .
Ancak, lslam dinini kabul eden Ermenilerin sürgün edilmediğini ifade eden kayitlar da mevcuttur .
Sürgünün özellikle başlangıç döneminde Ermenilere, eğer isterlerse, din değiştirmeleri imkanı tanindı ve birçok Ermeni sağ kalabilmek için "gönüllü olarak" Muslumanlığı seçti. Daha sonra, bu "gönüllü din değiştirmeye" imkan tanıyan politikalardan vazgeçildi ve özellikle 1916 bahar ayları ile birlikte, sağ kalan Ermenilere iki seçenek sunuldu; "ya lslam ya Ölüm."
Reklam
Zuvart, annesi ve kız kardeşi ile birlikte doğduğu kasabaya üç gun uzaklıkta bir yere sürgün edildi. Üçüncü gün kafile Kürtlerin saldırısına uğradı. Onları soyduktan sonra çoğunu oldürdüler. Annesi ve kız kardeşlerini orada kaybetti. Bazi ermeni kadınlar kaçabildi. Zuvart da geceleyin onlarla birlikte Ağın'a kaçtı. Ağın'a geldikten birkaç gün sonra Viranşe-hire sürgün edildiler. Bu kasabadan bir Arap onu evine aldı ve yedi yıl onun hizmetkarı olarak orada yaşadı. Bu kasabanin Arapları göçebedir. Çok geçmeden buradan ayrıldılar ve Zuvart kaçamadı. savaş sırasında Viranşehir harap oldu ve efendisi onu da alarak Diyarbakır'a gitti. Zuvart gece vakti kaçtı ve Halep'e gitmekte olan Rum mültecilere katıldı. Bu sefer başardı ve sorunsuz bir şekilde bu şehre ulaştı.
Sayfa 145 - yetimhanedeki kayıtlardan biriKitabı okudu
Savaşın başında kocası öldürüldü. Kayınvalidesi ile şehirden iki saat uzaklığa kadar sürgün edildi. Sürgün kafilesi Kürtler tarafindan saldırıya uğradı. Bu bahtsız insanların birçoğu ya oldurüldü ya da yaralandı. Farfure, Ermeni bir kadınla beraber kacabildi. Civardaki köylerden birisine gittiler, fakat orada Turk hükümeti yetkililerince yakalandılar ve tekrar sü- rüldüler. Yolda tekrar kaçtı, bu sefer köye gitmeyip kendisine toprak altında bir sığınak yapıp birkaç ay burada yaşa- dı. Türk Hükümeti bulunduğu yeri yine tesbit etti ve bu kez Hani'ye gönderildi. Orada bir Kürt onunla evlendi ve Farfu- re yedi yıl onunla yaşadı.
Sayfa 144 - Yetimhanedeki kayıtlardan biriKitabı okudu
Oldukça çok sayıda kayıtta ifade verenler, sürgün yollarında ve/veya duraklama yerlerinde Müslüman halkın saldırıla- rına uğradıklarını, annelerinin, kardeşlerinin öldürüldüğünü, soyulduklarını anlatıyorlar. Genç kızlar haremlere katılmak ve erkek çocuklar çalıştırılmak üzere kaçırılıyorlar. Kafilelere saldırılar genellikle uzun yürüyüş sonrası mola verdiklerinde sabaha karşı herkesin uyuduğu, en yorgun ve zayıf oldukları zamanlarda yapılıyor.