Öncelikle belirteyim,lise dönemi gençlerinin bayıla bayıla okuyacaklarına eminim. Espri dozu yüksek, günlük konuşma dilinde, aşklı meşkli, laf sokmalı günümüz gençliğine hitap eden sıkılmadan okunabilcek bir kitap.
Gelelim ikinci kısma, buraya kadar pek az kişi okuyacağı için olumsuz yorumlarımı bu kısma sakladım. Kitabın ilk bölümünde tüm ana karakterler tanıtılmaya çalışılmış. Kim kimdi, ne yapıyordu derken kurguya odaklanamadım. Karakterler yavaş yavaş kurgu ilerledikçe tanıtılsaydı belki daha iyi olurdu.
Günlük konuşma dilinde yazılmış evet, günlük derken öyle ev içi değil sokak ağzıyla. Kadınların, kızların ağzından 'lan' , 'ulan' duymaktan gına geldi. Güçlü kadın imajı verilmeye çalışılmış ama beni pek sarmadı.
Ben bu yaşıma kadar üniversiteli çocuğu olan Duru isimli bir anne, Efe isimli bir baba duymadım. Olsa olsa kucaklarında bebeleri vardır o isimde olanların en iyi ihtimalle. Çokta önemli mi değil tabi ki. En azından garip gurup isimler değil. 390 sayfalı bir kitap diye gözünüz korkmasın.Normal bir basımla taş çatlasa 150 sayfalık bir roman.
Yukarıdakiler tamamen benim düşüncelerim fikirlerim. Belki haklıyım, ya da haksızım. Sen yine de oku derim. Kendi fikirlerini kendin edin. Zarar etmez.