Hakkında
1965'te Yozgat'ta doğdu. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı'nda başbakanlık uzman yardımcılığı görevini üstlendi. Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Anabilim Dalı'nda araştırma görevlisi olup Abdülkadir Geylanî üzerine yazdığı doktora tezini tamamladı. 2007 yılında profesör alan Gürer, Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Anabilim Dalı ve Temel İslam Bilimleri bölüm başkanlıklarını yürütmektedir. Arapça, Farsça ve İngilizce bilmekle birlikte pek çok ulusal ve uluslararası organizasyona imza atmıştır.
Unvan:
Akademisyen, Yazar, Çevirmen
Doğum:
Yozgat, Türkiye, 1965
Okurlar
6 okur beğendi.
89 okur okudu.
3 okur okuyor.
53 okur okuyacak.
5 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
Allahu Teâlâ'ya ibadet etme ile O'nu tanıma arasında çok kuvvetli bir ilişkinin olduğu muhakkaktır.
"Cezaların en şiddetlisi kısmeti olmayan şeyi talep etmektir."
Abdulkâdir Geylânî
“ Eğer imtihan oluyorsanız. Bu Allah’ın sizi unutmadığının müjdesidir.”
"Kişinin kısmeti olmayan şeyin peşinden koşması cehalettir, insan için en ağır cezadır."
Çünkü uyku, muhteşem bir Rabbanî sinemanın seyrengahıdır...
İletiler
Selamün aleyküm herkeslere,
Aşağıda yer alan bir eseri aranızdan birine hediye etmek istiyorum. Yapmanız gereken tek şey aşağıda yer alan bir eseri seçmek ve yorumlarda belirtmektir.
Açıklanma Tarihi: Yarın.
Eserler:
Manevi Bahar Mevsimi Ramazan
Zafere Götüren Yol Boykot
Oruç Kitabı
Çağdaş İnkarcılık
Erken Dönem Şii Düşünürler
Kur'an ve Sünnet Işığında Cariyeler ve Sömürülen Cinsellik
Ayet ve Hadisler Işığında Üç Aylar Mübarek Günler ve Kandil Geceleri
Kelamın 100'ü
Nikah Cennetten Çıkmadır
Şüheda-i Uhud
Ailede Mutluluk Rehberi
İbn Arabi'de Din ve İbadet
Deniz Bile Ölür
Sen de Rivayet Etsen...
Hace Ahmed Yesevî'nin hikmetinden dörtlükler
Nerde görsen gönlü kırık merhem ol
Öyle mazlum yolda kalsa yoldaş ol
Mahşer günü dergâhına yakın ol
'Ben, ben!'lik güdenlerden kaçtım ben işte.
Nâm u nişân hiç kalmadı "lâ, lâ" oldum
Allah zikrin diye diye "illâ" oldum
Hâlis olup, muhlis olup "lillâh" oldum
"Fenâ fillâh" makâmına geçtim ben işte
Düşünce ve Kültürde Tasavvuf
Yorumlar ve İncelemeler
