Dilek Zaptçıoğlu

Dilek ZaptçıoğluYeterince Otantik Değilsiniz Padişahım yazarı
Yazar
Çevirmen
10.0/10
1 Kişi
13
Okunma
2
Beğeni
1.677
Görüntülenme

Dilek Zaptçıoğlu Yorumları ve İncelemeleri

Dilek Zaptçıoğlu yorumları ve incelemelerini, Dilek Zaptçıoğlu kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Dilek Zaptçıoğlu puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
381 syf.
·
Puan vermedi
“Yeterince Otantik Değilsiniz Padişahım” Modernlik, Dindarlık ve Özgürlük, isim olarak albeni oldukça yüksek bir kitap, özellikle bu üç alanda okuma yapıyorsanız. Bilindiği gibi Sultan Abdülaziz 1867 Paris Dünya Fuarı’na gittiğinde Osmanlı Devleti’nde bir ilk yaşanmıştı. Modernliğin, Doğu-Batı kıyaslaması malum Türk yazın tarihinin önemli ve sonu gelmeyen meselesidir. Dilek Zaptçıoğlu, Yeterince Otantik Değilsiniz Padişahım’da dünyanın dört bir yanında yaşanan deyimleri ve tabi Türkiye’de yaşananlarla kıyaslıyor. Zaptçıoğlu, kitapta ayrıca “Sol İlahiyat” konusunda da sosyalist liberal görüş açısıyla baktığı çerçeveden bazı farklı açılımlar sağlıyor ancak yine de kimi İslami değerlerin değişimini yönündeki imaları bana sorunlu geldi. Detaylı incelemek ve tartışmak gerekiyor. Kitabın ilk bölümü olan “Yeterince Otantik Değilsiniz Padişahım” ile kitap beni kazanmıştı, farklı bölümler ve konulardan oluşması biraz hayal kırıklığı yaratsa da kitabın son bölümü “Nasıl Bir Okul? Nasıl Bir Toplum?”, bana çok önemli bakış açısı sağladı. İsviçre’nin Basel Kantonu Eğitim Dairesi’nin okullarda farklı dini inançlara nasıl davranılacağına dair hazırladığı tavsiye mektubu konuyla ilgili yerinde tespitler ve öneriler sunuyor. Kişisel olarak fazlaca ders aldığım bölüm oldu. İlgilisine de yararı olacağını düşünüyorum.
Yeterince Otantik Değilsiniz Padişahım
Yeterince Otantik Değilsiniz PadişahımDilek Zaptçıoğlu · İletişim Yayıncılık · 20124 okunma
304 syf.
9/10 puan verdi
Evet eserlerin çalınması gerçekten yanlış ama Zeugma'da ve Hasankeyf'te gördüğümüz gibi, bu eserler şuan hala bizde olsaydı muhtemelen bütün Dünya'ya vandalizmin tanımını baştan yazdıracak bir performanla eserlerin içinden geçerdik. Mersin Adamkayalar'da olduğu gibi aç gözlü eğitimsiz halk tabakası bu eserleri muhtemelen dinamitle havaya uçururdu. En kötü antik heykelleri taş ocaklarında eritirlerdi. İzmir'de olduğu gibi taşları söküp söküp ev yapmakta kullanırlardı. Bu hırsızlıklar sayesinde bir nevi eserler koruma altında kaldı. Yine de tasvip etmiyorum tabii.
Kayzer'in Hazine Avcıları
Kayzer'in Hazine AvcılarıJürgen Gottschlich · Alfa Yayınları · 20239 okunma