Dimitri Kitsikis

Türk - Yunan İmparatorluğu yazarı
Yazar
8.3/10
5 Kişi
13
Okunma
5
Beğeni
1.853
Görüntülenme

En Beğenilen Dimitri Kitsikis Gönderileri

En Beğenilen Dimitri Kitsikis kitaplarını, en beğenilen Dimitri Kitsikis sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Dimitri Kitsikis yazarlarını, en beğenilen Dimitri Kitsikis yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Denizlere sokulmaya çabalayan kıtasal güç ile, onun elinden tüm önemli deniz tezgâhlarını kapmaya ve denizi tekeline almaya çalışan deniz gücü arasındaki çatışma, hemen her zaman (Doğu Sorununun) tüm büyük evrelerinin en karakteristik olgusu olagelmiştir."¹ Zaten tüm Avrasya uygarlıkları tarihinin genel bir karekteristiği olan bu saptamanın, Doğu Akdeniz açısından çok da özel bir değeri yoktur.² Ama ilginç olan, yazarın bundan çıkardığı sonuçtur: "Doğu sorununun kısa bir süre için gerekli koşulu, Birleşik bir Ege Devleti'nin oluşturulmasıydı. Yine geniş bir imparatorluk bunu Arşipel'in iki yakasında da oturttuğunda, Avrupa'nın güneydoğusunu bile içine alabilen bir barış ve dinginlik devri açılabiliyordu."³ ¹ Pierre Waltz, La Question d'Orient dans l'Antiquite ("Antik Çağ'da Doğu Sorunu"), Paris, Payot, 1942, s. 360-61. ² Bkz. L S. Stavrianos, The World to 1500. A Global History ("1500'e dek Dūnya. Küresel Bir Tarih"). Englewood Clills, Prentice Hall, 1970, 188, sayfadaki harita. ³Waltz, a.g.c.,s. 362-63.
Sayfa 146 - Lempire Ottoman. Arabölge Gerçeği Işığında Osmanlı Tarihine Bakış. İletişim Yayınları, Birinci Baskı 1996 İstanbul. [ISBN: 975-470-504-6]Kitabı okudu
Yunanlı anneden çocuğunu zorla yeniçeri yapmak üzere koparan, basmakalıp “barbar Türk efendi” imajı, en trajik biçimini, Yunanistan'a Frenk etkisi altında sokulan Batı milliyetçiliğinin yuükselişiyle alacaktı. Bu imaj, Arabolge'de milliyetçilik-öncesi dönemde yaşanan olguyu tamamen çarpıtmaktadır. Çünkü bu türden milliyetçi tepkiler henüz ortada yoktu.
Sayfa 84 - Lempire Ottoman. Arabölge Gerçeği Işığında Osmanlı Tarihine Bakış. İletişim Yayınları, Birinci Baskı 1996 İstanbul. [ISBN: 975-470-504-6]Kitabı okudu
Reklam
Hıristiyan ve Müslüman reaya, yeniden başlayan ve giderek daha uzun sürelere yayılan angarya uygulamasından ve ağır vergilerden kaçmak üzere, topraklarını terkedecek, yeni büyük, özel mülklerde tarım işçisi (ırgat) olarak çalışacaklardı. Böylelikle, topraksız bir köylü sınıfı oluşacaktı. 16. yüzyılın sonundan itibaren İmparatorluk halk ayaklanmalarıyla sarsılmaya başladı. Açlıktan ölmemek için kırlarda dolaşan haydut çetelerini (levent) kuran köylülerin bu "büyük kaçış"ı, yerleşik düzen aleyhine dönebilecek herhangi bir hareketin beslenebileceği insan kaynağını oluşturmuştu.
Sayfa 141 - Lempire Ottoman. Arabölge Gerçeği Işığında Osmanlı Tarihine Bakış. İletişim Yayınları, Birinci Baskı 1996 İstanbul. [ISBN: 975-470-504-6]Kitabı okudu
Kapıkulları birliğini 14. yüzyılın ikinci yarısında oluşturanın I. Murat olduğunu görmüştük. Sultan'ın düşüncesi, büyük ocakların ve dinsel grupların etkilerinden kurtulmak ve ruhen-bedenen kendisine bağlı bir seçkin tabaka üzerinde mutlak otoritesini temellendirmekti. Kapıkulu olacak kişinin aile, köy ve diniyle tüm bağlarını koparması, aynı yeni doğmuş gibi, hükümdardan başka kimseye maddi ya da duygusal herhangi bir bağ hissetmemeleri gerekiyordu. Bu koşulla yönetici sınıfın seçkinleri oluyorlar ve babaları ve velinimetleri İmparatorun elinden güç ve onur alıyorlardı. Bu ayrıcalıklı kişiler yalnızca “Rum”lar, yani Ortodoks Hıristiyanlar arasından çıkıyordu. Müslümanlara bu mevkilerin kapalı olmasına bahane olarak, gerçek bir müminin “kul” olamayacağı gösteriliyordu. Yine de Sultan, Katolik Macar efendilerinin hoşgörüsüzlüğünün kurbanı olan Bogomil Hıristiyan halkının büyük çoğunluğu Osmanlı fethinden sonra İslâmiyete geçmiş olan Bosnalı Müslümanları uygulamanın dışında bırakacaktı. “Kulluk” mevkii o denli çekiciydi ki, bu topluluklar II. Mehmet'ten, din değiştirmiş olmalarının ne kendilerini ne de soylarını devşirmelik hakkından yoksun bırakmayacağını garanti eden bir belge edinmişlerdi. "Potor" adı verilecek bu Müslüman "kapıkulları", ordu değil, saray hizmetine girecekti.
Sayfa 83 - Lempire Ottoman. Arabölge Gerçeği Işığında Osmanlı Tarihine Bakış. İletişim Yayınları, Birinci Baskı 1996 İstanbul. [ISBN: 975-470-504-6]Kitabı okudu
Yunan Kültür Bakanı Melina Mercuri, 21 Haziran 1985'te Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand'ın da hazır bulunduğu bir törende Atina'yı Avrupa'nın kültür başkenti ilan etmiş ve Akropoľ'de yaz gündönümü sırasında, güneş batarken Eski Yunan'dan kalma bir çoktanrılı ibadet gösterisi düzenlemişti. Fransız Devrimi'nin ürünü Yunan Milliyetçiliği'nin, Slavların güneye inişine karşı Fransız çıkarlarının hizmetine koşulduğu ölçüde, Fransız diplomasisi de Megali İdea'yı destekleyecekti. De Moüy şöyle yazıyordu: "Bugün Yunanlıların gücünü oluşturan, milli duygularıdır. Bu, özellikle, güçlü devletler tarafından desteklenen Slav halklarının, Yunanlıların geleceğini ve gelişme imkânlarını her bakımdan tehdit ettiği bu dönemde daha da önemli hale gelmiştir."
Sayfa 155 - Lempire Ottoman. Arabölge Gerçeği Işığında Osmanlı Tarihine Bakış. İletişim Yayınları, Birinci Baskı 1996 İstanbul. [ISBN: 975-470-504-6]Kitabı okudu
Yunanlıların kafasına ırksal nefreti Batılı aydınlar sokuyorsa da onları, Türkler aleyhine, toprak genişletilmesi anlamına gelen Megali Idea'yı gerçekleştirmeye itenler, büyük güçlerin diplomatlarıydı. Zaten bu düşüncenin isim babası, terimi ilk kez 1844'te kullanan ve Yunanistan'daki Fransız yanlısı kesimin başı olan loannis Kolettis'ti. Yunanlıları kışkırtan diplomatlara örnek olarak, 1877-78 arası İstanbul, 1880-86 arası da Atina'da görev yapan Fransa Büyükelçisi Charles de Moüy'ü (1834-1922) verebiliriz. Aynı Driault gibi De Moüy de Yunan çıkarlarına son kertede hizmetten çok zarar veren fanatik "Filelen"lerden (Yunan dostu), Türk düşmanlarından biriydi. Hellenismos'un (Rumluğun) Doğudaki "kutsal misyonu"na dair abartılı propagandalarıyla Yunanlıları 1922'deki hezimete itenler de bunlardı. Aslında De Moüy Yunanlıları Doğu'nun üstün ırkı olarak görüyordu. Yani sonuçta Yunanlılara Osmanlı İmparatorluğu içinde ayrıcalıklı bir yer verilmeliydi ki onlar da Batı'nın çıkarlarını bölgede savunsunlar. Aynı ayrıcalıklı yer daha sonra da İsrail'e verilecekti.
Sayfa 154 - Lempire Ottoman. Arabölge Gerçeği Işığında Osmanlı Tarihine Bakış. İletişim Yayınları, Birinci Baskı 1996 İstanbul. [ISBN: 975-470-504-6]Kitabı okudu
Reklam
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.