Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Donna Haraway

Donna HarawaySiborg Manifestosu yazarı
Yazar
7.9/10
10 Kişi
48
Okunma
3
Beğeni
1.728
Görüntülenme

Hakkında

Donna J. Haraway, California Üniversitesi, Tarihi Bölümü ve Feminist Çalışmalar Bölümü'nden emekli bir Amerikalı Profesördür. 1990'ların başında "feminist, oldukça gevşek bir postmodernist" olarak tanımlanan bilim ve teknoloji çalışmaları alanında önde gelen bir akademisyendir. Haraway, "Bir Cyborg Manifesto: Science, Technology, and Socialist-Feminism in the Late Twentieth Century" (1985) ve "Situated Knowledges: The Science" gibi bilim ve feminizm sorularını bir araya getiren çok sayıda temel kitap ve makalenin yazarıdır. Özellikle Konumlanmış Bilgiler ve Cyborg Manifesto yayınları, HCI topluluğu içinde araştırma ve sistemlerin tasarlandığı konumsallığı çerçeveleme konusunda tartışmalara yol açtı. Aynı zamanda, post-hümanizm ve yeni materyalizm hareketleriyle ilişkili çağdaş ekofeminizmde önde gelen bir akademisyendir. Çalışmaları insanmerkezciliği eleştirir, insan dışı süreçlerin kendi kendini örgütleyen güçlerini vurgular, ve etik kaynaklarını yeniden düşünerek bu süreçler ve kültürel uygulamalar arasındaki uyumsuz ilişkileri araştırır. Haraway, Hawaii Üniversitesi ve Johns Hopkins Üniversitesi'nde Kadın Çalışmaları ve Bilim Tarihi dersleri verdi. Haraway'in çalışmaları hem insan-makine hem de insan-hayvan ilişkilerinin incelenmesine katkıda bulunmuştur. Çalışmaları primatoloji, felsefe ve gelişim biyolojisinde tartışmalara yol açtı. Haraway, 1990'dan 1996'ya kadar feminist teorisyen Lynn Randolph ile ortak bir alışverişe katıldı. Haraway 1999'da Society for Social Studies of Science'ın (4S) Ludwik Fleck Ödülü'nü aldığı Modest_Witness adlı kitabının görüntülerini ve anlatımını oluşturdu. Haraway, seçkin katkılarından dolayı Society for Social Studies of Science'ın John Desmond Bernal Ödülü'ne bilim ve teknoloji çalışmaları alanında layık görüldü.
Tam adı:
Donna J. Haraway
Unvan:
Akademisyen, Yazar
Doğum:
Denver, Colorado, ABD, 6 Eylül 1944

Okurlar

3 okur beğendi.
48 okur okudu.
4 okur okuyor.
86 okur okuyacak.
3 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Feminizmdeki cinsel mal etme, hâlâ sapkın bir şekil­de epistemolojik emek statüsüne, şöyle ki, dünyayı değiş­tirmeye katkıda bulunabilecek bir analiz kaynağına sahip­tir. Fakat cinsel nesneleştirme (yabancılaşma değil) cinsi­yet/toplumsal cinsiyet yapısının sonucudur. Bilgi alanında cinsel nesneleşmenin sonucu, yanılsama ve soyutlamadır. Bununla beraber, bir kadın kendi ürününden yabancılaş­maz, fakat derin bir anlamıyla bir özne olarak, hatta kuv­vetli bir özne olarak da kalmaz, zira o, bir kadın olarak kendi varoluşunu cinsel bakımdan mülk edinilmeye borç­ludur. Bir başkasının arzusuyla oluşturulmak, emekçinin kendi ürününden keskin bir şekilde kopmasında görülen yabancılaşmayla aynı şey değildir.
Modem makineler, özle­ri itibariyle mikro-elektronik cihazlardır: hem her yerde hem de görünmezdirler. Modem makineler, Baba’nın her yerde hazır ve nazırlığıyla ve tinselliğiyle alay edercesine, kutsal şeylere hürmet göstermeyen, terbiyesiz birer tanrıdır.
Reklam
Dünya, enformasyon etkisinde farklı şekillerde geçirgen olan sınırlarla alt-bölümlere ayrılmıştır. Enfor­masyon, evrensel çaptaki tercümeye ve buna bağlı olarak, (etkili iletişim denen) engellenmemiş araçsal güce imkân tanıyan, niceliği ölçülebilir bir tür öğedir (birliğin temeli olan birimdir). Bu tür gücün karşısındaki en büyük tehdit, iletişimin kesilmesidir. Herhangi bir sistemin çöküşü geri­limin bir işlevidir.
İletişim teknolojileriyle biyo-teknolojiler, bedenlerimizi yeniden tasarlamanın hayati önemdeki araçlarıdır. Bu araç­lar, dünyanın her tarafındaki kadınlar adına yeni toplum­sal ilişkileri somutlaştırır ve hayata geçirirler. Teknolojiler ve bilimsel söylemler, parçalı bir şekilde, kendilerini oluş­turan akışkan toplumsal etkileşimlerin formelleştirmeleri, yani donmuş uğrakları olarak anlaşılabilirler, fakat anlam­ları hayata geçiren araçlar şeklinde de görülmelidirler. Alet ile mit, araç ile kavram, tarihsel toplumsal ilişkiler sistem­leri ile tarihsel muhtemel bedenler anatomileri (bilgi nes­neleri dahil olarak) arasındaki sınır birbirine geçmiş du­rumdadır. Gerçekten de, mit ile alet karşılıklı olarak birbir­lerini oluşturmaktadır.
MacKinnon, feminizmin ister istemez Marksizmden farklı bir analitik strateji benimsediği; ilk elde sınıf yapısı­ na bakmayıp, cinsiyet/toplumsal cinsiyet yapısına ve bu­nun üretken ilişkisine, erkeklerin kadınları cinsel düzlem­ de oluşturmaları ve mülk edinmelerine eğildiği kanısında­dır. İroniktir ki, MacKinnon’ın ‘ontolojisi’, bir olmayan-özne (non-subject), bir olmayan-varlık (norı-being) kurar. ‘Kadın’ın kökeni benliğin emeği değil, başka birinin arzusu­dur. Dolayısıyla MacKinnon, nelerin ‘kadın’ deneyimi (cin­sel iğfal ismini vereceğimiz her şey, daha doğrusu, ‘kadın­lar’ söz konusu olduğunda cinsiyetin kendisi) kapsamına alınabileceğini belirleyen bir bilinç teorisi geliştirmektedir. Feminist pratik, bu bilinç şeklinin kuruluşu, yani o-olmayan-bir-benliğin kendisine dair bilgisidir.
Derrida, Foucault, Deleuze; peki ya başkaları?
Günümüz sanat dünyasında teorik zemin üzerine inşa edilen açıklamaların, eserlerin etkisinden bile daha önemli hale geldiği aşikar. Basın bültenleri, sergi metinleri ve eser çözümlemeleri arasında mekik dokuyan terimler ve kodlanmış referanslar, bu konularda derinlemesine bir bilgi sahibi olmayan sıradan izleyici için adeta bir yapboza, hatta

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Donna Haraway'in 1985 yılında yayınladığı özellikle sosyalizm-feminizm üzerine yeni açılımlar sağlamayı hedefleyen pomo bir metindir. alt başlığı "science, technology, and socialist-feminism in the late twentieth century" (yirminci yüzyılın sonunda bilim, teknoloji ve sosyalist feminizm) idir. ayrıca, haraway'in "simians, cyborgs
Siborg Manifestosu
Siborg ManifestosuDonna Haraway · Agora Kitaplığı · 200641 okunma