Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dönüş Sarıtaş

0.0/10
0 Kişi
5
Okunma
1
Beğeni
473
Görüntülenme

Dönüş Sarıtaş Sözleri ve Alıntıları

Dönüş Sarıtaş sözleri ve alıntılarını, Dönüş Sarıtaş kitap alıntılarını, Dönüş Sarıtaş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Buna göre süpermarket kültürü tüm geleneksel ev yapımı ve doğal olan alışkanlıkları fark edilmeden yok etmekte ve el emeği ürünleri değersiz gösterip insanın kendisine yabancılaşmasına sebep olmaktadır. Böylece de tüketim, kişinin yaratıcılığını ve özgürlüğünü bertaraf edip savurgan ve bağımlı bir hayat sunmaktadır. Hazır gıdalar, ev yoğurdu
Illich'in de eğitim felsefesinde birey merkezli öğrenimi savunduğu düşünüldüğünde onun önerdiği eğitim şu iki özelliğe sahip olmalıdır: “Özel becerileri kazanma ve öğrenme ile bireyin kendi hayal, imgelem inisiyatif ve yargı güçlerini tamamen keşfettiği, yarattığı ve kullandığı genel bir özgürleştirici deneyim. Birey kendi başına düşünmeyi ve
Reklam
Bu küresel teknoloji çağının insanları nasıl pasifleştirdiği konusunda Illich, bilgisayarı örnek veriyor: “Kitap almak için değil, araştırma yapmak için gidilen kütüphanelerdeki görevli, halkla kitap arasına girdi. Şimdi de onun yerini bilgisayar alıyor“ diyor. Buna göre teknoloji insanları kitaplardan soyutlayan, onları tekniğe indirgeyen bir süreçtir. Illich yine bununla ilgili düşüncesini Barry Sanders ile birlikte yazdı ' “abc aklın modernleşmesi ” adlı eserinde: “kitabın elektronik medyanın elinde ölmek üzere olmasından kaygılı olduklarını”söylüyor: Bilgisayar ile artık internet ortamı üzerinden kitaba el bile sürülmeden ulaşılabilmektedir. Teknolojik aygıtlar ve bu araçlara kaydedilen bilgiler bir fırsat gibi sunulsa da, Illich’e göre hafızanın kaybedilmesine sebep oluyor. “Hafıza bir şeyin yazılı olduğu tablettir” diyor Illich. Bu da elbette pasif ve bağımlı bir tüketim toplumunda kolaya kaçmak olmaktadır. Kolay bir yaşam batının konformizm ideolojisinin sonucudur. İnsanları pasifleştiren bir sistemi kalkınma, refah, konform diye adlandirmakla adeta büyülü bir dünya tablosu çizilmektedir. İnsanlar da iki adım yürümek ya da bisiklete binip doğayı keşfetmek yerine ayak basmadığı, götürüldüğü metroyu tercih etmektedir. Çünkü bu çağın insanı tekniğe, kolay yaşama alışmıştır. Illich: “Teknolojik ilerleme sürekli olarak çok değişik bir alet türünün geliştirilmesine hapsedildi’diyor.
Illich kaynakların ve ihtiyaçların sınırsız oluşunun kar­ şısındadır. Sınırsız ve dayatılmış ihtiyaçların bireylerin ya­ şamını yönlendirmesiyle bir tüketim zinciri oluşur ve bu da beraberinde kapitalizme bağımlılığı getirir. Kapitalist sistem ise eşitsizliği beraberinde getirir. İlerleme fikri ile yoksulluk daha çok modernleşirken, toplumdaki profesyonel iktidarı sisteme bağımlılığı daha fazla arttırır.
‪Karşıdaki insanın bilgisine, değerlerine ve inançlarına saygı duymak, aynı zamanda insanın kendisine de saygı suyması demektir.‬
Fransız felsefeci ve toplumbilimci leaf; Baudriallard da “Tüketim Toplumu” adlı eserinde nesneler tarafından insanların kendini nasıl esir ettiğini şu sözleriyle açıklıyor: “Bugün tüm çevremizde nesnelerin, hizmetlerin, maddi malların çoğaltılmasıyla oluşturulmuş ve insan türünün ekolojisinde bir tür temel dönüşüm oluşturan akıl almaz bir tüketim ve bolluk gerçekliği var. Daha doğrusu, bolluk içindeki insanlar artık, tüm zamanlarda olduğu gibi başka insanlar tarafından değil, daha çok nesneler tarafından kuşatılmış durumda."
Reklam
Illich, modern dünyanın sebep olduğu problemleri gözler önüne sermekte ve insanları bu problemlere karşı sorgulamaya davet etmektedir. Modern dünya bir takım kolaylıkları elbette beraberinde getirmiştir. Fakat Illich bu faaliyetlerin tamamen ortadan kaldırılmasını talep etmiyor. Modern dünyanın iyi yanları da vardır fakat Illich‘in istediği bu
Reklam
İnsan ancak öteki ile birlikte barış içinde yaşadığında etik bir özne olabilir ve etik bir medeniyet inşa edebilir.
Illich: “'yanlış teknoloji, araçların amaca dönüştürülmesinin sonucudur [...] Bilim ve teknolojinin tarihselgelişimi, değerlerin teknik görevlere dönüşmesini, değerlerin maddileştirilmesini mümkün kılmıştır‘' diyor. Günümüzdegiderek lüks marka tüketimi artıyor ve bu ürünlere daha çok değeryüklenmeye başlandı. Bu konuda sosyolog Herbert Marcuse da aynı fikirlere sahiptir. "Tek Boyutlu Insan” adlı eserinde Marcuse: “Bilim ve teknolojinin tarihsel başarımı değerlerin teknik görevlere çevrilmesini olanaklı kılmıştır”“ der. Tüketim temel ihtiyaçlar sınırını aşmış ve lüks marka ihtiyacına doğru faydacı bir tüketim kültürü oluşmuştur. Teknolojinin sağladığı kolaylık konforlu bir yaşamı getiriyor. Bu çağda her şey el altında ve kolay tüketilebilir durumdadır. Teknoloji sayesinde kitle iletişim araçlarının daha yakın toplumsal ilişkiler sunması gerekirken, aksine bu araçlar insanı çevresinden kopardı ve ilişkiler değil, araçlar kutsal ilan edildi.