Sabah ezanı, yaşantımın her döneminde bende farklı duygular uyandırmıştır. Yarı uykulu hoca tarafından okunan, aynı anda hem huzur hem de hüzün veren, belli bir yaştan sonra da ölümü hatırlatan o ağır melodiyi içimde hissettim. İstemsizce ve kısık bir sesle kelimeler ağzımdan döküldü.
" Aziz Allah... "
Ben anne ve babamı sadece fotoğraflardan bilirdim. Fotoğraflar iki boyutlu, anne kokmayan, baba diye sarılamayacağınız parlak kâğıtlardır. Sizi hiçbir zaman anlamazlar. Sadece donuk bir dünyadan yüzünüze bakarlar. Fotoğraflar çoğu zaman dikdörtgendir. Neden bilir misiniz? Onlara bakarken köşeleri kalbinize batsın diye. Bir yerlerinizi kesip kanatsınlar diye.”