Douglas Cowie 1999'da Colgate Üniversitesinden mezun olmuştur. Masterını ve doktorasını East Anglia Üniversitesinde tamamlamıştır. Kısa öyküler ve denemeler yazmasının yanı sıra Owen Noone and the Marauder (Canongate 2005), Sing for Life: Tin Pan Alley (Black Hill Press 2013), Sing for Life: Away, You Rolling River (Black Hill Press 2014) kitaplarının da yazarıdır. Londra Üniversitesinde ders vermektedir.
Bu kitabı seninle gönderiyorum
Geçeceğin yerlerden
Belki o da geçer diye
Gece ışıklarının fısıltıları altında
Tarihi sokaklarında
Senin Fransa’nın
Simone, bu şiiri oraya gönderiyorum
Benim de bir parçam seninle gelsin diye . *
Bu kitabı seninle gönderiyorum
Geçeceğin yerlerden
Belki o da geçer diye:
Gece ışıklarının fısıltıları altında
Tarihi sokaklarında
Senin Fransa'nın
Simon, bu şiiri de oraya gönderiyorum
Benim de bir parçam seninle gelsin diye.
Bu kitabı seninle gönderiyorum
Geçeceğin yerlerden
Belki o da geçer diye
Gece ışıklarının fısıltıları altında
Tarihi sokaklarında
Senin Fransa’nın
Simone, bu şiiri oraya gönderiyorum
Benim de bir parçam seninle gelsin diye . *
Çok uzun zamandır benim yanımda sütünüyordu kitap. İş yoğunluğu ve yaz yüzünden okuma sıklığı biraz düştüydü. Tatilde bitirme fırsatı buldum. Kitap iki yazarın arasındaki aşk hikayesini anlatıyor. Kısaca benim sevdiğim bir tür değil. Bir dergide sevdiğim bir yazarın önerisiyle almıştım. Demek ki tarzlarımız uyuşmuyor. Başladığım kitabı bitirme hastalığım olduğu için baya bir uzun zaman harcadım diyebilirim. Atışlarım başında birisi Paris'de birisi Chicago'da yaşayan amatör iki yazarın tanışıp birlikteliklerini anlatıyor. Daha sonra ikisi de ülkelerin de ünlü olunca ilişkilerini nasıl etkilediğini ve bazen ünlü olmanın nelere mal olduğunu anlatıyor. Dili sade ve anlaşılırdı. Dediğim gibi konusu Benin ilgimi çeken bir konu olmadığı için sevdim yada sevmedim diyemeyeceğim. Bu tarz kitapları seviyorsanız okuyabilirsiniz. İyi bir bayram geçirmeniz dileğiyle..
Selam Kitap Severler,ben geldim...Aralık ayı okumalarını sizlerle paylaşmak için sabırsızlanıyorum.Hızlıca ilk kitabımdan başlıyorum..
Öğlen Paris'te Sekizde Chicago'da, Douglas Cowie;
Amerikalı yazar Nelson Algren ve Simone de Beauvoir arasında süren kıtalar arası aşk anlatılıyor kitapta. Amerika'da "gerçek insanlar" tanımak isterken onu hapishaneye ve alt sınıftan insanların arasına götüren Nelson'a aşık olan Simone ve ikisi arasında fasılalarla devam eden aşk hikayesi.
İşin tuhaf yanı Simone de Beauvoir'in Jean Paul Sartre ile olan özgür;evliliğe ve sadakate karşı olan tuhaf ilişkisi.Araya giren kadınlar,erkekler ve bunları birbirlerine anlatan özgür bir birliktelik;Sartre ve Simone ilişkisi.
Simone de Beauvoir'den hiç okumadım ama kitapta adı geçen iki eseri de merak ettim:İkinci Cins ( Beauvoir bu kitap nedeniyle birçok saldırıya uğramış.), Mandarinler( Bu kitapta da Nelson Algren ile olan ilişkisini anlatmış.)
Benim için Nelson Algren'in Altın Kollu Adam'ından sonra bu aşk hikayesini okumak çok güzel oldu. Yazarların hayatlarına dair kitaplar okumayı seviyorum. Merak edenlere önerimdir.Keyifli okumalar...
.