Kitap ormanın içindeki patikada yürüyüş yapmaya çıkan bir adamın kaybolmasıyla heyecanlı ve akıcı ilerliyor. Biraz absürt sevdiğim için keyif alarak okudum. Bazen esprili cümlelerle güldürüyor bazen de olaylar gelişirken gerip sinirlendiriyor. Betimlemesi sayesinde fantastik ya da bilim kurgu bir filmi izler gibi okudum ki bir film olsa bence kendisini heyecanla izlettirirdi.
Olgunlaşabilme, günlük sorun olarak gördüğümüz strese girdiğimiz zorlandığımız olayların aslında o kadar da önemli olmayacağına, hayattan keyif alabilme ve elindekinin kıymetini bilme hakkında mesajlar veriyor.
Çocukluk travmalarının bazen bize bir şeyler öğretebileceğini, fobilerimizi yenebilmemizin de yine bizim elimizde olduğunu, cesur olabilmeyi, bir şey için ne kadar zaman harcarsak karşılığını o kadar güzel alabileceğimizi gösteriyor.
Çok eski bir dönemden (amerikanın bile keşfedilmediği bir dönem) edindiği arkadaşı (yolları bir şekilde kesişiyor) ile olan kısımda eski insanların vs. günümüz insanlarının ve toplumlarının farkını diyaloglarında net bir şekilde gösteriyor. Ve son sayfasında şaşırtıyor. En sevdiğim yanı da son paragrafta şaşırmaktı diyebilirim.
Bu incelemeyi en çok kendim için paylaşıyorum bir şeyleri arşivlemek güzel. Okuduğum kitapları tekrar kafamda canlandırabilmek için de yardımcı olur.