İlk ve Ortaokul’u Elbistan’da, Sağlık Meslek Lisesini Ankara’da okudu. 1989 yılında Ankara Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Kamuda sağlıkçı, eğitimci, hukukçu, yönetici olarak çeşitli görevlerde bulundu.
Halen serbest avukat olup aynı zamanda yayın ve eğitim faaliyetlerini sürdürmektedir.
"Aşk Bir yalnızlık Şarkısıdır" isimli bir şiir kitabı, "Hangi Başarıdan Alırdınız"isimli bir kişisel gelişim kitabı, "Ben Hakimim Masum Bey" "Hayvanlığın Alemi Var" "Bitkilerle Sohbet" "Memur Olduğumu Kimseye Söyleme" "Emekli Mehmet Efendi'den Nükteler" "Hayatın İçinden Fıkralar" "Mizah Atölyesi" isimli sekiz adet mizah kitabı bulunmaktadır.
"Neşeli Düşünme Sanatı-Motivasyon" " Zaman Yönetimi" "Öfke Yönetimi" "Sıradışı Düşünme Teknikleri" ve "Mobbingin Hukuksal Boyutu" “Hayata Mizah Katmak” üzerine konferanslar vermektedir.
Onların üzerinde hâkimiyet kuranlar korku siyasetiyle yönetirler. Gelecekten korkuturlar, geçinmekten korkuturlar, ceza ile korkuturlar. Korku ile dolu bir hayat karamsarlık doğurur.
BİR AĞAÇTAN ALINACAK 10 DERS
Bir ağacın gölgesinde adam felsefe kitabı okuyordu. Sorular üstüne sorular adamın kafasını karıştırmıştı. Başını kaldırıp ağaca baktı.
—Keşke ağaç olsaydım, hiç düşünmeden yaşasaydım dedi.
Birden ağaç dile geldi:
—Ben düşünmüyorum belki ama düşünen insanlara o kadar çok ders verebilirim ki, dedi.
Adam heyecanla:
—Seni
Bir ağacın gölgesinde adam felsefe kitabı okuyordu. Sorular üstüne sorular adamın kafasını karıştırmıştı. Başını kaldırıp ağaca baktı: Keşke ağaç olsaydım, hiç düşünmeden yaşasaydım dedi.
Birden ağaç dile geldi: Ben düşünmüyorum belki ama düşünen insanlara o kadar çok ders verebilirim ki, dedi.
Adam heyecanla: Seni dinlemek isterim, dedi.
Ağaç
Umut, neşe, moral, bilgi, adalet ve duygu sosyal donanımı için, hayatın içinden öykü tadında
sade ve içten anlatımlarla buluşacaksınız bu kitapta.
Bilgeliğe giden yol; okuyarak, gözlemden geçer. Ve edinilen bilinci uygulama ve deneyimlerle daha
da artırabiliriz.
Bu tür kitaplar kelime ve kavram dağarcığımızı, kültürel motiflerimizi, medeniyet bilincimizi geliştirerek topluma ve evrensel bütünlüğe adaptasyonumuzu daha da kolaylaştırıyor.
Anlatımlarda, mizah sanatıyla pekiştirilmiş, felsefi bir mantık örgüsü var.
Olay ve gözlemlerin betimlenmesi ve imgelenmesi, sosyal psikolojinin ilgi alanına da giriyor.
Gülmeye de ek vergi konulmadan, bu kitabı edinip neşenizi ve yaşam tecrübenizi
yükseltmeniz önerilir.
18.11.2019
Ali Rıza Malkoç
Bir ağacın, bir çiçeğin, bir papatyanın dilinden bize hayata dair anekdotlar sıralarken modern insanın eleştirisini yapıyor. İnsanın zaafını da anlamını da çiçeklerdeki yansımalarını seriyor gözümüzün önüne. Bazen önyargımızı kırıyor bazen gülüp geçiriyor, bazen düşündürüyor çoğu zaman ufkumuzu açıp bakış açımız genişletiyor. Deve dikeni zeytin dalına derken aslında nefsime sesleniyor. "Sana dışarıda verilen lütuf sıfatlarla övünmeyi bırak." Meşeyi itibarsız gören gül ağacına cevabını verip meşenin hakkını teslim ediyor. Yonca ile ısırganın tatlı atışması yüzümüzde tebessüm bırakırken servinin söğüte verdiği cevap ile bizi tefekkür alemine davet ediyor. Çınarı tecrübesinin verdiği özgüvenle tanırken hıyarla patates sürtüşmesinde güldürüyor. Bu arada mersin defne ye "insanların bize bu tür keramet yüklediklerine bakma, insanoğlu bu, sıkıştıklarında ateşe atıp yakarlar" diyerek bize de mesajını ulaştırıyor sağolsun. Çiçekleri empati yapıp tabi hayatından kopan kardeşlerini düşünüp hasbihal eder bulurken dertli ağaçları insan evladının kendi kendine yaptığı zulümden yakınırken çalıyı dilinden hayata anlam katar bulurken, dertli adamın lotus çiçeğinden aldığı dersle zihinlere iz bırakıyor. GDO ya temas etmeden, ayçiçeğinin dizinin dibinde oturmadan geçmiyor. Karaçalının hayatî öneme sahip nasihatlerine kulak verip söğüt ve dutu dinliyoruz şimdi. Ama tüm bu güzellerin içinde en muzdarip olanlar, hem yerinden yurdundan garip kalmış hem de makam odasında insanın tüm yüzlerine şahit olmuş mahzun çiçekler..