E. Semih Yalçın

Türkiye Cumhuriyeti Tarihinin Kaynakları yazarı
Yazar
Derleyen
8.6/10
21 Kişi
82
Okunma
7
Beğeni
2.291
Görüntülenme

E. Semih Yalçın Gönderileri

E. Semih Yalçın kitaplarını, E. Semih Yalçın sözleri ve alıntılarını, E. Semih Yalçın yazarlarını, E. Semih Yalçın yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ya Bağımsız Oluruz Ya Bağımsız Ölürüz!"
Mustafa Kemal Paşa, İstanbul'da bulunduğu süre içerisinde Minber gazetesi vasıtasıyla fikir ve düşüncelerini kamuoyuna duyurmuş, "bağımsızlığın bırakılamayacağını; başka bir deyimle yabancı bir devletin koruyuculuğu(mandası) altına girilemeyeceğini" ısrarla vurgulamıştır. Mustafa Kemal Paşa'nın 13 Kasım 1918 günü Vakit gazetesinde çıkan demecinde bir gazetecinin bu işte millete düşen görevin ne olabileceğini sorması üzerine şu karşılığı verir: "Malum-u aliniz millet doğrudan doğruya umur-u devlete karışmaz. Vekilleri olan heyet-i mebusanın itimadına mazhar bir hükümetin netice-i icraatına intizar eyler. O halde bu hususta milletin en büyük vazifesi mebusları vasıtasıyla her suretle şayanı-ı emniyet bir hükümetin mesned-i kuvvasını teşkil etmektir." Bu demeç, Mustafa Kemal'in Mütareke'den sonra İstanbul'da geçirdiği altı ay boyunca güdeceği siyasetin, bulunacağı çabaların daha sonra da Anadolu'ya geçince yapacaklarının ana çizgilerini belirtmektedir.
Sayfa 175 - Berikan Yayınları
Wilson Prensipleri Cemiyeti
Mondros Mütarekesi'nin ağır hükümleri ve Türkiye'nin İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmeye başlanması, bazı aydınları çaresizlik ve moral çöküklüğüne uğratmış, kurtuluşu "büyük bir devletin himayesi altına girmekte" görmelerine sebep olmuştur. Bu kişiler, kurtuluşu, parası çok ve Türkiye ile sürtüşmesi olmayan ABD'nin mandaterliğinde görmüşlerdir. 4 Aralık 1918 günü İstanbul'da Vakit gazetesinin bürosunda faaliyetlerine başlayan cemiyet, başkan Wilson'a bir muhtıra göndererek Türkiye'nin parçlanmasına izin verilmemesini istediler. Cemiyet üyeleri ABD sayesinde hür, güçlü, kültürlü ve refah içinde bir "Küçük Amerika" benzeri Türkiye yaratılacağına inanıyorlardı Bu muhtıranın milli düşünce ve inançtan uzak, kendi kendini yönetemeyeceğini düşünen ve acizlik gösteren bir anlam ifade ettiği açıktır. .... Bu cemiyet bünyesinde Ali Kemal, Refik Halit Karay, Halide Edip, Yunus Nadi, Celal Nuri İleri ve Ahmet Emin Yalman gibi isimleri barındırıyordu.
Sayfa 169 - Berikan Yayınları
Reklam
Kendilerine her felaketli günlerde kollarını açmış olan Türklere karşı, bir kısım Yahudiler, Rumlarla işbirliği yapmıştır. İstanbuldaki Hahamhane, Patrikhane ile birlikte çalışmayı prensip olarak kabul etmiş ve Paris Barış Konferansı'na verilmek üzere ortak bir bildiri hazırlamaya girişmiştir. İzmir'in işgali günü " Ey Türkler, ay yıldızı artık gökte göreceksiniz" diye bağıran yahudiler görülmüştür.* *TANSEL, Mondros'tan.., Cilt I, s.125
Sayfa 167 - Berikan Yayınları
İzmir'in işgali günü yaşanan feci olaylar sebebiyle belgelerde ve hatıralarda İzmir'in işgali yunan mezalimi ile birlikte anılmıştır. Tabii ki işgal günü yaşanan mezalim sadece öldürme ve yaralamalardan ibaret değildir. İzmir'in yunanlar tarafından işgali denildiği zaman, kadın ve kızlara tecavüz, yağma, yakma, tahrip, gasp, hakaret vb. akla gelmedik zulümler hatırlanmaktadır. Bu olaylardan tespit edilebilenler bile yunan işgalinin insanlık dışı bir uygulama ile gerçekleştirildiğini göstermektedir.* İzmir'in yunanlar tarafından işgal edilmesinin Milli Mücadele'nin başlaması noktasında önemli bir yeri vardır. yunanların işgalleri sırasındaki icraatları İtilaf Devletleri temsilcilerine iletilmiş ise de bu konuda İtilaf Devletleri'nin kayıtsız kaldıkları, hatta Türkleri itham eder bir siyasi tavır takındıkları görülecektir. Bu kayıtsızlık, Türk milletinin kendi hukukunu, silahli bir mücadele ile bizatihi kendisinin gerçekleştirilebileceği kanaatinin oluşmasını sağlamıştır. Bu gerçeği çok iyi bilen Mustafa Kemal Paşa'nın Havza'dan yayımladığı bildiride yunan işgalinin protesto edilmesi yönündeki istekleri de bu kanaatin bir an önce oluşması amacına yöneliktir. Sayfa 139-140 *İzmir'in işgali ve işgal sırasında yaşanan olaylarla ilgili olarak geniş bilgi için bkz. (TURAN, yunan mezalimi..., s.73 vd).
Sayfa 140 - Berikan Yayınları, 1.Baskı, 2008
Paris Barış Konferansı sırasında müttefikler, aralarında birçok konuda pürüzler ve görüş ayrılıkları çıkmasına rağmen Türkleri Anadolu'dan atmak ve topraklarını paylaşmak konusunda fikir birliği içerisindeydiler. ... Görüldüğü üzere toplanan Paris Konferansı, iddia edildiği üzere hak ve adaletle değil hırs ve intikam duyguları ile hareket etmiş, Osmanlı Devleti'ne karşı duyulan düşmanlık açıkça su yüzüne çıkmış, Almanya ise son derece ağır bir anlaşma olan Versailles'i imzalamak zorunda kalmıştır.
Sayfa 130 - Berikan Yayınları
Paris Barış Konferansı
... Görünürdeki geniş katılımına rağmen aslında kararlara hakim olan sadece beş devlettir: ABD, İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya. Ancak savaştan yenik çıkan ve toprakları paylaşılacak olan devletler, konferansa davet edilmemiş, adeta yok sayılmıştır. Bu durum, konferansın güvenirliğine ve demokratikliğine daha en başında gölge düşürmüştür. ... Zira konferansın aldığı en yanlış kararlardan birisi olan Versailles Anlaşması, Almanya'yı daha da hırslandırmış ve II. Dünya Savaşı'na giden süreçte Almanya Avrupa'nın en militer gücü olarak ortaya çıkmış ve dengeleri tekrar etmiştir.
Sayfa 125 - Berikan Yayınları
Reklam
96 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.