Ebu Muhammed El Berbehari

Şerhu's Sünne yazarı
Yazar
7.5/10
0 Kişi
45
Okunma
7
Beğeni
1.770
Görüntülenme

Ebu Muhammed El Berbehari

45 okunma, 7 beğeni - Ebu Muhammed El Berbehari kitapları, eserleri, Ebu Muhammed El Berbehari kimdir, öz geçmişi, Ebu Muhammed El Berbehari nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Ebu Muhammed El Berbehari sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.
Bil ki -Allâh sana rahmet etsin- ilim ehli önceden beri Cehmiyye'nin görüşünü reddetmişlerdir. Fakat falanoğulları'nın hilafeti zamanında ruveybidalar halkı ilgilendiren meseleler hakkında konuşmaya başlamışlardır. Rasâlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem in eserlerine ta'n etmişler, kıyası ve reyi almışlar ve kendilerine muhalefet edenleri tekfir etmişlerdir. Bunun üzerine cahiller, gâfiller ve ilimsizler onların sözünün peşinden gitmiştir Böylece bilmedikleri yerden kâfir olmuşlardır. Ümmet birçok yönden helak olmuş, birçok yönden küfre girmiş, birçok yönden zındıklaşmış, birçok yönden dalâlete düşmüş, birçok yönden firkalara ayrılmış, birçok yönden bidate bulaşmıştır. Ancak Rasâlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem'in sözü, emri ve ashabının emri üzere sâbit kalanlar, onun ashabından hiçbirini hata ile itham etmeyenler onların üzerine bulunduğu şeyden ileri gitmeyenler, onara yeterli gelenle yetinenler, onların yolundan ve mezhebindenyüz çevirmeyenler, yine onların sahih islam ve sahih iman üzere olduklarını bilenler, dini hususunda onları yaklid edenler böylece rahat edenler dinin ancak taklid ile olacağını bilenler müstesna. Taklid edilecek kişiler Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem'in ashabıdır.
Mihne süreci Me'mun, Mutasım ve Vasık'ın hilafetleri süresince devam etmiş ve nihayet Mütevekkilin halifeliği döneminde sona ermiştir. Lakin imâm Berbehârf'nin de işaret ettiği gibi bu süreç sona erse de İslâm ümmeti üzerinde kalacı etkiler bırakmış ve bidatlar artık gün yüzünü çıkmış, Sünnet Ehli'nin toplum üzerindeki hâkimiyeti bu olaydan sonra git gide gerilemeye başlamış, nihayetinde Sünnete bağlı olanlar çoğunluktan azınlığa düşmüştür. Burada yaşanan şey -Şeyh'in de işaret ettiği- bugün bazı modernist kafalı ilahiyatclar ve emsalinin "İslam düşüncesinin aklileşmesi süreci!" olarak vasfedip medhettikleri süreçtir ki bunun en büyük müsebbiblerinden bir tanesi Abbâsiler döneminde hızlanan tercüme faaliyetleriyle Yunan felsefe ve mantığının İslâm dünyasına girmesidir. Böylece aklî ilimler adı altında felsefe yaygınlaşmış ve akıl, nakilden üstün tutulmaya başlanmıştır. Bütün bidatlerin temeli de bu şekilde atılmıştır. Vallâh'ul Mustean...
Reklam
Bil ki Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:"Ümmetim yetmiş üç firkaya ayrilacaktr. Biri hariç -ki o cemaattir- hepsi Cehennemdedir. Onlar kimdir, ey Allâh'ın Rasûlü?" diye sorulunca da "Benim ve ashabımın bugün üzerinde olduğumuz yol (üzere olanlardir)" diye cevap vermiştir..Ömer radiyallâhu
Abdullah bin Amr (r.a) şöyle rivayet etmiştir: "Allâhu Teâlâ benim ümmetimden bir kişiyi Kıyamet Günü'nde mahlükatın gözü önünde kurtarır. O kişi hakkında doksan dokuz defter açılır. O defterlerin her biri gözün alabileceği kadar büyüktür. Sonra Allâhu Teâlâ o kişiye der ki: Bu defterde yazılanlardan bir şeyi inkâr ediyor musun? Hafaza meleklerim sana zulmettiler mi? O da: Hayır, ya Rab! der. Sonra şöyle buyurur: Senin herhangi bir özrün var mı? O: Hayır, ya Rab! der. Bunun üzerine Allâhu Teâlâ: Evet! Bizim nezdimizde senin bir sevabın vardır. Muhakkak ki bugün sana zulüm yok! der. Derken ortaya bir etiket (kâğıt) çıkar. O etikette (kâğıtta) Eşhedu en La ilahe illallâh ve eşhedu enne Muhammeden Abduhu ve Rasûluhu (Allâh'tan başka -ibadete layık hak- İlah olmadığına ve Muhammed'in O'nun Kulu ve Rasûlü olduğuna şahidlik ederim) yazılıdır. Allâhu Teâlâ şöyle buyurur: Tartını hazırla! Bunun üzerine kul sorar: Bu etiket (kâğıt), şu defterlerin yanında ne yapabilir ya Rab? Allâhu Teâlâ: Sana zulüm yapılmayacaktır! diye karşılık verir. Bunun üzerine defterler terazinin bir kefesine, o etiket (kâğıt) öbür kefesine konur. Defterler havalanır, o etiket (kâğıt) ağır basar; zira Allah'ın İsmi'nin karşısında hiçbir şey ağır gelemez."
Korku ve ümit arasında olmak
Bil ki -Allâh sana rahmet etsin- kulun dünyada bulunduğu sürece endişe içerisinde olması gerekir. Çünkü o -her hayırlı ameli işlemiş olsa bile- ne üzere öleceğini, sonunun ne olacağını, Allâh'a ne hâl üzere kavuşacağını bilemez.Nefsine karşı haddi aşan kimsenin de ölüm anında Allâhu Teâlấ'dan ümidini kesmemesi, Allâh Tebâreke ve Teâlâ hakkında hüsnüzanda bulunması günahlarından dolayı da endişe etmesi gerekir.Eğer Allâh ona merhamet ederse bu O'nun fazlındandır. Ona azap ederse de günahından dolayıdır.
Şeriatın Bütün Hükümlerine İman Vaciptir
"Şer'i hükümlerin tümüne iman etmek gerekir." ●Bunun aksi yönde hareket eden, mesela laikligi, din ve devlet işlerinin ayrılmasını savunanların ve benzerlerinin yaptığı gibi şeri'atın bazı hükümlerini kabul edip bazılarını reddedenler Allah Teâlâ'nın şu tehdidiyle muhataptrlar: "Yoksa siz Kitab'ın bir kısmına iman edip, bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Sizden her kim böyle yaparsa cezası, dünyada rezillikten baska bir şey değildir. O, Kıyamet Günü'nde azabın en şiddetlisine çarpıtılacaktır..." (Bakara 2/85)
Reklam
249 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.