قال ابن مسعود؛ ان الجماعة ما وافق طا عة الله و ان كنت وحدك
İbn Mesud radiyallahu anh dedi ki;
"Cemaat, Allah’a itaate uygun düşen şeydir. Sen bu konuda tek başına kalsan bile…”
Fudayl bin İyad Rahimehullah şöyle dedi;
Yahudi ve hristiyanla birlikte yemek yerim fakat bir bidatçi ile birlikte yemek yiyemem. Bidatçi ile aramda demirden bir kale olmasını isterim
Sünnet ehli birisinin bidat ehline yardım etmesi ancak nifaktan kaynaklanır.
وقال يونس ابن عبيد؛
العجب ممن يدعو اليوم إلي السنة، وأعجب منه من يجيب إلى السنة فيقبل
Yunus bin Ubeyd şöyle der;
“Bugün sünnete davet eden kimseye hayret edilir. Bundan daha acayip olan ise davete icabet edip sünneti kabul eden kimsedir.”
وإذا وقعت الفتنة فلزم جوف بيتك، وفر من جوار الفتنة، وإياك و العصبية، وكل ما كانا من قتال بين المسلمين على الدنيا فهو فتنة، فاتق الله وحده لا شريك له، ولا تخرج فيها، ولا تقاتل فيها، ولا تهوى، ولا تشايع، ولا تمايل، ولا تحب شيئا من امورهم، فإنه يقال؛ من أحب فعال قوم خيرا كان أو شرا كان كمن من عمله. وفقنا الله وإياكم لمرضاته وجنبنا واياكم
معصيته
Fitne ortaya çıktığı zaman evinin ortasından ayrılma. Fitneye yaklaşma kaç! Asabiyetten tarafgirlikten de uzak dur. Müslümanlar arasında dünya için gerçekleşen her savaş fitnedir. Tek olan ve ortağı bulunmayan Allah’tan kork! Fitne zamanında dışarı çıkma, Savaşma, heveslenme, taraf tutma, bir tarafa meyletme, onların yaptıkları hiçbir şeyden hoşlanma! Zira şöyle denir; Kim bir kavmin yaptıklarından hoşnut olursa yaptıkları Hayr olsun veya Şerr olsun onları yapan gibidir. Allah bizi de sizi de razı olduğu şeylere muvaffak kılsın bizi ve sizi masiyetten uzak eylesin…
وإذا سمعت الرجل تأتيه با الاثر فلا يريده ويريد القرآن فلا تشك انه رجل قد احتوي على الزندقة فقم من
عنده ودعه
“Bir adamı kendisini eser getirdiğin zaman onu istemeyip Kur’an’ı isterken işitirsen onun içinde zındıklık barındıran bir kimse olduğundan şüphe etme. Onun yanından kalk ve onu bırak…”