Küresel cihat ideoloğu olarak bilinen Ebu Musab es Suri, cihat yanlısı kesimin en önde gelen fikir insanlarından biri.
Gerçek adı Mustafa bin Abdulkadir Sitmeryem Nasar olan Ebu Musab, Ömer Abdulhakim adıyla da tanınıyor.
Doğumu ve ilk eğitimi
1958 yılında, Suriye'nin kuzeyindeki Halep şehrinde dünyaya gelen Ebu Musab'ın ailesi dindar bir kimliğe sahipti. İlk eğitimini ailesinden ve yerel İslami isimlerden aldı.
İlk ve orta derece eğitimini tamamladıktan sonra 1976 yılında Halep Üniversitesi Makine Mühendisliği Fakültesi'ne kaydoldu. Burada 18 yaşında başladığı mühendislik eğitimi, Suriye'nin içerisinden geçtiği siyasi ve askeri kriz nedeniyle yarım kaldı.
Suriye'de İslami grupların ve özellikle Müslüman Kardeşler (İhvan) teşkilatının öncülük ettiği çalışmalara katıldı. Hafız Esed rejimine karşı silahlı mücadeleyi benimseyen grupların içerisinde yer aldı.
Suriye, Ürdün ve Irak
Ülkede Mervan Hadid ve Adnan Ukla gibi isimler öncülüğünde kurulan "Et Taliyyetu'l Mukatile" (Savaşçı Öncü) adlı silahlı gruba katıldı.
Suriye'de Esed rejimi ile İslami gruplar arasında geçen savaş yıllarında Ebu Musab, bu alandaki birikimini genişletti.
"Et Taliyyetu'l Mukatile"nin mensupları savaş sürecinde Hafız Esed rejimi tarafından yakalandı. Çoğu idam edildi, büyük bir kısmı da çatışmalarda öldürüldü.
Ebu Musab es Suri bu süreçte Suriye'yi terk ederek Ürdün'e gitmek zorunda kaldı.
Ürdün'de de İhvan teşkilatı ile yakın olarak çalışan Ebu Musab, birçok askeri merkezde eğitmenlik görevi yaptı. Aynı zamanda İhvan ve bağlantılı İslami grupların Irak'taki kamplarında da benzer görevler üstlendi. Bu yıllarda Mısır, Suriye, Ürdün, Irak gibi ülkelerden birçok cihat yanlısı isimler yakın ilişki kurdu. Aynı zamanda sahip olduğu teorik ve pratik birikimi geliştirme fırsatı buldu.
1982 yılında Suriye'de Esed rejimine karşı başlatılan ayaklanmada rol oynadı. Ayaklanmanın başarısız olmasında İhvan ve benzeri grupların hataları olduğunu düşünmesi, ayrıca siyasi ve dini anlaşmazlıkları sebebiyle İhvan'dan ayrıldı.
İlerleyen zamanda Adnan Ukla'nın "Et Taliyyetu'l Mukatile"yi yeniden kurma girişiminde bulunması üzerine Türkiye üzerinden Suriye'ye gitmeye karar verdi. Ancak Türkiye'deyken Ukla'nın Suriye'de tutuklandığını öğrenmesi üzerine ülkeye gitmedi ve geri döndü.
Aynı zamanda Ürdün'ün başkenti Amman'da Tarih Fakültesi'ne 1985 yılında kaydolan Ebu Musab, buradaki eğitimini 1991 yılında mezun olarak nihayete erdirecekti.
Suriye'deki sürecin başarısızlığının ardından, 1982 yılında Suudi Arabistan'daki Medine İslam Üniversitesi'ne kaydolmak istedi. Ancak burada yaşadığı zorluklar ve Suudi akademisyenlerden İhvan bağlantılı olanların engellemeleri nedeniyle üniversiteye giremedi. Bunun üzerine Avrupa'ya gitme kararı aldı.
1983 yılında Fransa'ya giden Ebu Musab, burada vaktini yarım kalan mühendislik eğitimini tamamlamaya ve kendini geliştirmeye ayırdı. Judo eğitimi aldı, siyah kuşak kazandı. Fransızca'yı öğrendi.
Bu süreçte hayatını Avrupa'da, İngiltere-Fransa-İspanya üçgeninde yaşadı. 1985 yılında tamamen İspanya'ya yerleşmeye karar verdi. Yaklaşık 10 yıl boyunca burada yaşadı.
Ebu Musab İspanya'da, İspanyol bir kadın olan Elena Moreno Cruz ile 1987 yılında evlendi. Cruz, evlendikten sonra İslam dinini seçti.
İspanya'da geçimini esnaflık yaparak, küçük eşyaları dükkanında satarak kazandı.
Evliliğinden kısa bir süre sonra, ilk kez 1987 yılında, Suriyeli arkadaşlarıyla beraber, Sovyetler Birliği'ne karşı savaşın sürdüğü Afganistan'a gitti.
1987-1991 yılları arası dönemde, hayatını İspanya-Afganistan hattında, çoğunlukla Afganistan'da geçirdi.
Afganistan'da Abdullah Azzam, Usame bin Ladin gibi isimlerle tanıştı. Cihat yanlısı Arap grupların eğitim kamplarına katıldı. Burada teori ve pratik üzerine eğitimler verdi. Avrupa'daki yıllarında edinmeye başladığı birikimini teori ve pratiğe dökmeye başladı.
Sovyetler Birliği 1989 yılında Afganistan'dan çekilirken, ülkede mücahit gruplar arasında bir iç savaş başlayacaktı. Bu iç savaşta yer almamak için 1991 yılı sonunda İspanya'ya geri döndü. Burada cihat yanlılarıyla bağlantılar kurmayı ve teorileri üzerinde çalışmayı sürdürdü.
Bu yıllarda özellikle İngiltere'nin başkenti Londra'da çalışmalarına devam etti. 1994 yılını takiben burada, Cezayir'de Fransa yanlısı rejime karşı devam eden iç savaşla yakından ilgilendi. Bölgeden isimlerle bağlantı kurdu. Cezayir'e gitme girişiminde bulunduysa da bunu başaramadı.
Cezayir'deki savaşta Silahlı İslami Cemaat (GIA) siviller ve diğer İslami yapılara karşı saldırılar düzenlemeye başlayınca, bu grupla artık bir ilişkisinin olmadığını ilan etti.
Londra'da istihbarat ve emniyet kurumlarının baskısı arttığı için, 1997 yılına kadar burada sürdürdüğü İslami faaliyetlerine son verdi. Ebu Musab, Afganistan'a gitmeye ve Taliban'ın ilan ettiği "Afganistan İslam Emirliği" için çalışmalarına devam etmeye karar verdi.
Ailesiyle beraber Afganistan'a yerleştikten sonra, Taliban ile bağlantılı olarak çalışmalarını sürdürdü. Asıl niyeti, 70'li yıllardan itibaren elde ettiği siyasi ve askeri konulardaki teorik ve pratik birikimi somutlaştırmaktı. Bölgede bir 'Askeri Akademi' kurma niyetindeydi.
2000 yılında doğrudan Taliban'ın lideri Molla Ömer'e bağlılık yemini etti. Taliban'ın kurduğu 'Afganistan İslam Emirliği'nin Savunma Bakanlığı'na bağlı olarak çalışmaya başladı. Taliban'ın yayınlarında rol oynadı, yazılar yazdı, Arapça radyo programlarına katıldı, yazılı ve görsel birçok çalışma yayınladı.
Bu süreçte Arap yabancı savaşçılar çoğunlukla El Kaide altında faaliyet gösterirken, Ebu Musab El Kaide mensupları ile ilgisi bulunsa da, Taliban'a bağlı kaldı, doğrudan bu çatı altına girmedi.
ABD, 2001 yılında Afganistan'ı işgale başlarken, ilk hedef noktaları arasında Ebu Musab'ın kurduğu merkezler de vardı.
Afganistan genelinde düzenlenen bombardımanlarda Ebu Musab'ın çeşitli kampları, büroları ve merkezleri vuruldu. Taliban iktidarı sona ererken, Ebu Musab da diğer cihat yanlıları gibi Pakistan'a çekilmek zorunda kaldı. Çalışmalarını burada sürdürdü.
BD, bu dönemde Ebu Musab'ın başına 5 milyon dolar ödül koydu.
2004 yılında İspanya'nın başkenti Madrid'deki tren bombalamalarından dolayı sorumlu gösterildi. Eserlerinin, teori ve pratik çalışmalarının ortaya çıkmasıyla 'küresel cihadın mimarı' olarak anılmaya başlandı.
Ebu Musab es Suri, 31 Ekim 2005 tarihinde, Pakistan'ın Kuetta şehrinde iftar ettiği sırada, ABD ile Pakistan'ın gerçekleştirdiği ortak operasyonla yakalandı. Ancak yakalandığı resmi olarak açıklanmadı.
Devam eden süreçte Ebu Musab'ı Pakistan'ın ABD'ye verdiği ve bir "hayalet tutuklu" olarak CIA tarafından esir tutulmakta olduğu anlaşıldı. Nerede olduğu ise açıklanmadı. ABD'nin dünyanın birçok bölgesinde, konumu bilinmeyen cezaevleri bulunuyor. Ayrıca bazı uçak gemileri de bu amaçla kullanılıyor. Ebu Musab'ın bu merkezlerde tutuluyor olabileceği düşünülüyor.
İlerleyen yıllarda Ebu Musab'ın ABD tarafından Beşar Esed rejimine teslim edildiği öne sürüldü ancak bu iddiayı doğrulayacak hiçbir veri paylaşılmadı.
2014 yılında El Kaide liderlerinden Adem Yahya Gaden, Nisan ayında El Kaide lideri Eymen ez Zevahiri, Ebu Musab'ın halen hapiste olduğunu öne sürdü.
Hayattaysa 62 yaşında olan Ebu Musab es Suri'nin halen hayatta olup olmadığı ve nerede tutulduğu bilinmiyor.
Ebu Musab'ın kaleme aldığı bazı teorik ve pratik içerikler şu şekilde:
- Gerilla Savaşının İdare ve Organizasyonu
- Ezilenlerin Savaşı Kitabının Şerhi
- Gerilla Savaşı Teorilerinden Dersler
- Suriye'de İslami Cihadi Devrim: 1. Bölüm: Tecrübeler ve Dersler
- Suriye'de İslami Cihadi Devrim: 2. Bölüm: İdeoloji ve Program
- Suriye'de Cihadi Tecrübeye Dair Gözlemler
- Afganistan, Taliban ve İslam'ın Bugünkü Savaşı
- Yemen Halkının Müslümanların Mukaddes Beldelerine ve Onların Servetine Dair Sorumlulukları
- Orta Asya Müslümanları ve İslam'ın Müstakbel Savaşı
- Nusayriler, Haçlılar ve Yahudiler Karşısında Şam'daki Ehli Sünnet
- Mücahidlerin ve Islahatın Mevcut Liderlerinin, Suudi Arabistan Denilen Bilad el Harameyn'deki Sultanın Vaizlerine Dair Şahitliği: Şeyh Usame bin Ladin ve Doktor Saad el Fakih'in Şeyh Bin Baz, Şeyh Bin Useymin ve Bilad el Harameyn'deki Vaizlere Yönelik Mektup ve Tebliğleri Üzerine Bir Okuma ve Yorum, Cezayir'de 1988-1996 Yılındaki Cihada Dair Muhtasar Şahitliğim
- Müşerref'in Pakistan'ı: Problem ve Çözümü, Mecburi Bir Yükümlülük
- Küresel İslami Direniş Çağrısı Cilt 1: Kökler, Tarih ve Tecrübeler
- Küresel İslami Direniş Çağrısı Cilt 2: Çağrı, Program ve Metod