Edip Polat

Edip PolatAzez yazarı
Yazar
7.5/10
27 Kişi
95
Okunma
13
Beğeni
4.442
Görüntülenme

Hakkında

Okurlar

13 okur beğendi.
95 okur okudu.
4 okur okuyor.
43 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yarının ergenleriyle iletişim kurmak için bugünün çocuğu olmak şart!
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
Bir insandan YAŞINA uygun hareket etmesini değil, RUHUNA uygun hareket etmesini bekleyelim. Çünkü bazılarımız geç büyüyor, bazılarımız erken..
Hangi dili konuşursanız konuşun bir çocukla ancak anadiliyle anlaşabilirsiniz. Bu çocukların anadili OYUN'dur.
Unutmayın, Bir kral yetiştirirseniz, kölesi olursunuz.
Reklam
evde çocuk yetiştiren bir anneye: "evde ne iş yapıyorsun ki!" demek kadar içi boş bir cümle daha duymadım! Bir öğretmene, psikoloğa, çocuk gelişimcisine bu sözleri söyleyebilir misiniz? oysa bir anne bu mesleklerin hepsini tek başına icraa ediyor.
Edip Polat
Edip Polat

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
74 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
12 yaşında bir çocuk için çok büyük laflar edilmiş gibi ama yine de çocuk gelişimi açısından örnek alinacak durumlar var genel olarak güzeldi sonu hariç
Azez
AzezEdip Polat · İkinci Adam Yayınları · 201938 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
Yazarın ilk sayfalarda vermis olduğu dikkat dağınıklığı ile ilgili bilişsel aktivite galiba son sayfalara doğru ihtiyacımız olacağı için konulmuş. İsimler üzerinden orneklendirme yaparken son sayfalarda eşlerin ve çocukların isimlerini karıştırması bizimde kafamızın karışmasına sebep oluyor. Okunabilir bi kitap mı evet okunur ama diğer okuduğum cocuk gelişim kitaplarıyla kıyaslayamam.
Etkileyen Anne Babalar
Etkileyen Anne BabalarEdip Polat · İkinci Adam Yayınları · 202026 okunma
126 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Yazar Bismil köyüne bağlı çöltepe köyünde okumaya başladı Ortaokulu Batman'da Liseyi de Diyarbakır'da okudu Lise yıllarında bir kaç kez tutuklanan yazar 1980 askeri darbesinden evvel GENÇ EMEKÇİLER BİRLİĞİ DERNEĞİ'nin Diyarbakır şubesi yönetim kurulu üyeliğini yapmaya başlayınca bazı birimlerin gözüne battı ve yıllarca mahkum kaldı Özellikle 1981-1984 yılları arasında savunmanın güçlüklerini anlatmak haftaları hatta ayları alıyordu Suçsuz yere Diyarbakır zındanında işkence gören babalar ve oğullar kadınlar ve kızlar yüzü gözü şiş kan revan içinde yargı önüne çıkartılıyordu Bir insanın kaldıramayacağı işkencelere maruz kalmıştı o suçsuz insanlar Geceler gece gündüzler gündüz olmaktan çıkmıştı Uykular bölünmüştü Diyarbakır cezaevi üstünde Karabulutlar dolaşmaya başlamıştı O zamanlar idam cezası alan Şükrü Göktaş şöyle dile geliyordu "ilk işkence uygulamalarını başlatan Havacı Başçavuş Mevlüt Akkoyun daha göreve başladığının ilk günü bütün koğuşlar basılmış tüm tutuklular dayaktan geçirilmişti dayak ve baskın faslı saatlerce sürerdi" "Bana bakın şu sağ elimdeki değnek köteğimdir sol elimdeki zincirim ise tespihimdir*" Mevlüt Akkoyun Dünyanın hangi ülkesinde mahkûmlara suçsuz yere işkence gören mahkûmlara cop sokulup başları foseptik çukuruna batırılmıştır işte bu mahkûmlara bu "statû" layık görülmüştü statüsüzlük statüleri vardı Cezaevinin kuralları eğitimleri ve işkenceleri programlı beyin yıkama ve hafızayı yitirtmeye yönelikti İTİRAFÇILIK: bu politikayla tutukluların bir birlerine düşman hale getirilmesi hedeflenmişti
Diyarbakır Gerçeği
Diyarbakır GerçeğiEdip Polat · İnsan Hakları Yayınları · 19883 okunma
Resim