O zaman parabolün bazı noktalarına değinmeye çalışalım. “Rasyonalist”lerin ilk sergisi, şu “Roma mirası”yla ilgili olanı, Bartning’den Gropius’a, Hoffmann’dan Le Corbusier’ye, bütünüyle Avrupa mimarlığı etkisinde düzenlenmiştir. Öyle ki İtalyan Rasyonalizm’inin ilk arketipi olarak göklere çıkarılan Matte-Trucco’nun “Fiat”ı bile bu iklimin dışında kalmayı başaramamıştır. 1931 yılında düzenlenen ikinci Fuar, aynı tavrın yeniden teyit edilmesidir; en göze çarpmayan eserler, Loos* ve Holzmeister tadında olup, üslup olarak “Akdenizlilik” iddiasında bulunan eserlerdir. Başka deyişle, yeteneksiz mimarın çizdiği Ege ve Capri tarzı evlerin replikaları için Liberty zevkinin dallarından birine tutunduğu kabul edilecek ve temelleri Saar’da atılıp Ankara’daki Batılılaşma tezine uygun binalar inşa eden, yerel gelenekten gelmiş, son derece saygın bir mimarın çalışmalarına gönderme yapılacaktır.**
Sayfa 55 - *Adolf Loos (1870-1933) mimarlık eleştirmenlerinin en ateşlilerinden biridir. En büyük yeteneği, özgürlük çağı sanatçılarının çoğu gibi, iç mekan düzenlemeleridir. En bilinen ve en özgün çalışmaları olan 1898 yılında yaptığı Goldmann mağazası ya da 1926’n