Hayatında hiçbir zaman güzel ya da özel diyebileceği bir şey olmamıştı, her şey sıradandı. Ta ki Liliana ile tanışana kadar. Liliana hem güzel hem özeldi. Kesinlikle öyleydi. O günü de son kahvaltıları olduğu için değil bu yüzden hafızasına kazımıştı. Tıpkı evliliklerindeki her bir günü kazdığı gibi.
Dünyada, ülkemizde popüler olmuş ya da çok izlenmiş bazı filmlerin kitap uyarlaması olduğunu bilmeyiz(sonradan öğreniriz). Bu olmasa dahi kitapları aynı popülerliğe ya da okuma oranına ulaşmamıştır. Bazı kitapların henüz çevirisi de yok.
Bazı örnekler:
"(...)Peki, biraz sonra suçunu itiraf edecek olduğu gerçeğini bir kenara bırakırsak, söylediği yalanların stresiyle başa çıkması ona ne kadara patlayacaktı? 6 ay? 1 yıl? 1 yıl, 1 ay, 3 gün? Doğumundan sonraki her gün?"
Arjantinli yazar ve yönetmen J.J. Campanella'nın yönetmenliğini üstlendiği, 2010 En İyi Yabancı Film Akademi Ödülü sahibi "Gözlerindeki Sır (El Secreto de Sus Ojos)" filmini incelediğim yazımın devamı için: wannart.com/icerik/30233-go...
Filmini bayıla bayıla izlemiş ve kitabını da bir o kadar heyecanlı bir şekilde almıştım. Ama ününü almış ödüllü filmlerin kitaplarının nereye çıktığı az çok bellidir. Farklı olmasını ummuyordum ama yine de biraz farklı olmasını isterdim. Okunmaya değer harika bir kitap gibi gelmedi bana ama filmi kesinlikle izlenmeye değerdi. Filmini izleyin.
Kitabı üçüncü kez (filmini daha da fazla izlemişimdir) okudum. Büyük oranda bana benzeyen bir hayat süren anlatıcı Benjamin'den dolayı mı, muhteşem bir filmin kaynağı oluşundan mı yoksa ilelebet sürecek o gözlerindeki sır kovalamacasından mı bilemiyorum, hayatımın romanlarından biri bu. Nesnel detaylarına girmeyeceğim, öznel kalması yeterli.
Benjamin Chaparro emekli olur. En önemli mahkemelerde yıllarca görev yapmıştır. Bir kitap yazmak ister.O dönemler de yaşadığı bir cinayet olayını kaleme almaya karar verir.Olayı yazdıkça yeni gelişmelerle karşılaşır.