***
Fazilet sahibi Şeyh Ali es-Süveydî el-Bağdâdî hazretleri Bağdat’ın büyük hadis âlimlerinden olup hadis senetleri hususunda geniş bir bilgiye sahipti. Bir gün imtihan kastıyla Mevlânâ Hâlid hazretlerine [kuddise sırruhû] geldi.
Musafaha ettikleri sırada Ali es-Süveydî bir hadis okudu, ardından Mevlânâ Hâlid hazretleri de [kuddise sırruhû] bir hadis okuduktan sonra oturdular. Ali es-Süveydî yine imtihan kastıyla Kütüb-i Sitte hadislerinden senetlerini karıştırarak üç hadis okudu. Mevlânâ Hâlid hazretleri bu hadisleri asıl senetleriyle beraber doğru bir şekilde okuyunca, Ali es-Süveydî hemen hazretin eline sarılıp kalbindeki imtihan duygusundan dolayı istiğfar ederek affını istedi.
Âlimlerin olduğu meclislerde, “Mevlânâ Hâlid hazretleri [kuddise sırruhû] velilerin büyüklerinden olup, zâhirî ve bâtınî ilimlerde sonu olmayan bir denizdir. Biz ise bu sonsuz denize nisbetle ancak bir damla gibiyiz” der ve asrın âlimlerini onun rabbânî ilimlerinden ve kudsî nefeslerinden feyizlenmeye teşvik ederdi.