Biz ne garip ve anlaşılmaz yaratıklarız. Bu gariplik şüphe ve batıl inanışların içimizde yanyana yaşayabilmesinden değil, çünkü; bunlar bilhassa zıt şeyler oldukları için buna muktedirdirler.
Hayatın en yüksek mertebesini yalnız aşkı için elde edecek olan adam bu aşkı en değerli malı olarak bilmeli ve kalbini bölmemelidir. İşte bu hal, gülünç çocuk aşkını saygıdeğer yapar.
Bach (Sebastian) galeriye geçti ve Friedemann(Bach)'ı elinden tutarak geri geldi. Çocuk heyecandan kıpkırmızı olmasına rağmen piyanonun başına oturdu. Volumier için için gülerek notaları çevirirken çocuğun babası Bach da bütün bu işlerle ilişiği yokmuş gibi bir kenara çekilmişti. Friedemann kendisinden emin ve sakin, tem'i çalmaya başladı. Varyasyonları bütün çevrim ve büklümleriyle öyle temiz ve tabii olarak çaldı ki ; bitirdiği zaman kral ve öbür dinleyenler çağlayan bir alkış seli kopardılar. "Bach mükemmel bir oğlun var. Bu hiç görülmemiş bir şey. Bu yaşta bunları başarabilmek kabil mi ?
Eğer Tanrı'ya inanabilseydin, her şeyin onun buyruğu olduğuna ve herkesin felaketini kendi sırtında taşımaya razı olması gerektiğine inanırdın. Eğer hakikaten inancın olsaydı, Tanrı'ya olan inancından kuvvet bulup kendini üzüntülerden kurtarırdın.