Kitap gibi Fırkateyn yok götüren
Uzak illere bizi
Ne de Küheylan bulunur bir Sayfa
Şahlanan Şiir gibi -
En fakir bile geçer bu Kapıdan
Ayakbastı gerekmez -
İnsan ruhunu taşıyan bu Araba
Fazla bir şey istemez!
Daima açık ve durgun
Farklı bir sema,
Ve karanlığa rağmen
Değişik bir günışığı var orada;
Solgun ormanlar dert değil,
Sessiz tarlalara etme aldırış,
Yaprakları yeşil
Bir küçük orman var yaz kış-
Ve parlak bir bahçe var,
Kırağı ve donun asla uğramadığı;
Solmayan çiçeklerinin içinde
Arıların canlı vızıltısını işitirim:
Gel gir, bahçeme
Yalvarırım, kardeşim!
Bir yudum Hayat içtim
Bilin bakalım ne ödedim
Tamı tamına bir varoluş
Pazar fiyatı bu dediler
Tarttılar beni tozla-
Dengelediler ince bir zarla
Verdiler varlığımın karşılığını-
Tek bir yudum gökyüzü!
Anlatmayı beceremeyenler susarlar.
Anlatmaktan vazgeçenler susarlar.
Anlaşılmayacağına karar vermiş olanlar susarlar.
Diğerlerinden ümidi kesmiş olanlar susarlar.
Hata yapmaktan korkanlar susarlar.
Kendilerini açığa çıkarmaktan korkanlar susarlar.
Zannettikleri kişi olmadıkları,
Zannettikleri dünyada yaşamadıkları gerçeğini hazmedemeyecek kadar güçsüz olanlar susarlar.
Olaylar ve olgular dünyasıyla baş edemeyenler susarlar.
"hiç kimseyim ben! ya sen?
hiç kimse – sen de mi?
demek bir çiftiz sen ve ben
söyleme kimseye – bilirsin, tutamazlar dillerini!
birisi olmak! ne kadar da kasvetli!
öylece, uluorta – bir kurbağa gibi
aşka batmış bataklığa
söylemek adını– bitmek bilmeyen haziran boyunca!"
Nobody knows this little Rose --
It might a pilgrim be
Did I not take it from the ways
And lift it up to thee.
Only a Bee will miss it --
Only a Butterfly,
Hastening from far journey --
On its breast to lie --
Only a Bird will wonder --
Only a Breeze will sigh --
Ah Little Rose -- how easy
For such as thee to die!
Bir tek kalbin kırılmasını önleyebilirsem,
Ya da küçük bir kuşu yuvasına koyabilirsem,
Bir yaşamdan acıyı alabilirsem,
Ya da bir acıyı hafifletebilirsem,
Boşuna yaşamamış olacağım.
Eğer durdurabilirsem kırılmasını bir kalbin yaşamış olmayacağım boşuna. Eğer hafifletebilirsem ıstırabını bir hayatın veya koyabilirsem tekrar yuvasına, baygın ve hallsiz bir serçeyi, yaşamış olmayacağım boşuna.
Ourself behind ourself, concealed-
Should startle most-
Assassin hid in our apartment
Be Horror's least.
(Derinlerimizde gizlenmiş kendimiz
Ürkütmeli bizi en çok
Evlerimizde gizlenmiş katiller dururken
Başka korkuya gerek yok.)