Orta öğrenimini Samsun’da tamamladı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. Bir dönem gazetecilik yaptı. Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde yayımlanan Diyanet Aylık Dergi’nin yayın koordinatörlüğü görevini yürütüyor. Ankara’da yaşıyor; evli ve iki çocuk babasıdır.
Öyküleri ve yazıları Dergah, Genç Kalem, Hece, Hece Öykü, İtibar, Muhayyel, Türk Dili vb. gibi dergilerde yayımlandı.
"Altı çizilen, Türk edebiyatında kötülük anlatımının yokluğu değildir. Kötülük vardır ama ötekidir. Sonunda yenilmeye mecburdur. Kurmacadan muzaffer çıksa bile dilde kaybeder, kaybettirilir."
Gerçek savaş duygusunu sadece pusuya düştüğümüzde yaşıyorum. O da birkaç saniyeliğine. Sonrasında başka mermiler yağıyor. Korku ile cesaret birbirinin saçını başını yoluyor. Onları birbirinden ayırt etmek güç. Belirsizlik daha sarih, dört koldan sarıyor çevremizi. Patlayan mermilerden korkmuyorsun. Belirsizliğin kurşunları daha sivri. Adamları daha kalabalık.
Emin Gürdamur
"İnsan kendisiyle yüzleşmemek için binbir türlü vehimle, envai çeşit canavarla yüzleşir. Aynalarla, resimlerle yüzleşir. Gider asırlar öncesinden kalma bir taşı kaldırır, altındaki akreple yüzleşir. Ama kendisiyle yüzleşemez."
Yazarın okuduğum ilk kitabı.
Kitap,
1.Herkesten Sonra Gelen
2.Cazu
3.Yıkım İşleri A.Ş.
4.Şair ve Sinek
5.Burhan
6.Pusu
7.Kum Kesiği
8.Kulübedeki Olay
9.Teselli Kıyıları
10.Azap
11.Güvercin Yarası
12.Yusuf'un Sırrı
13.Züleyha'nın Günlüğü
14.Boş Sandalye
15.Saçları Örülmemiş Yazgı
Olmak üzere toplamda 15 öyküden oluşuyor.
Kitabın dili uzun uzadıya yapılan betimlemeler sonu gelmeyen cümleler sebebiyle akıcı bir anlatımdan ne yazık ki uzaklaşmış.
Okurken ne diyor, ne anlatıyor diye tekrar tekrar okumak zorunda kaldım cümleleri.
Yazarın kapalı ve imgelerle örülü anlatımının okuyucusuyla arasına biraz mesafe koyduğunu düşünüyorum. Okuyucuyu hikayelerle baş başa bırakmayıp anlaşılmak için onları ciddi bir gayrete düşürdüğü için hikayeler gölgede kalmış. Dilinin ağır ve akıcı bir anlatımdan uzak olmasının dışında kitapta Yer yer bana hitap eden cümleler de yok değildi elbette.
Ancak kitabı okuyup bitirdikten sonra kitaba dair anlatacak pek bir şey kalmıyor elinizde.
Araya yeni kitaplar koydum, öykülerin arasını açabildiğim kadar çok açtım ama her güzel şey gibi bu güzelim kitap da bitti...
Özellikle öykülerin sonlarında şaşırttı beni yazarımız
Emin Gürdamur .
Kitapta yer alan 15 öykünün 15'i de okunmaya değer ama benim için biri var ki hepsinden etkileyici: Cazu. Ola ki kitabı alırsınız ya da bir yerlerde elinize geçer yahut kütüphanede karşınıza çıkar, gözünüze çarparsa mutlaka okuyun bu öyküyü. Etkileyici. Yazarın kalemine sağlık diyorum ve ben
Atları Uçuruma Sürmek için fazla beklemek istemiyorum. Kaliteli öyküyü kovalamak gerek, değil mi?
Şimdiden herkese iyi okumalar.
Düzeltme notu: Öykülerin arasını açmak dediğim de kitaba başlayalı neredeyse bir yıl olmuş. :) Böyle güzel öykülere bu kadar ara vermedim tabii ki, pandemi telaşından kitabımdan ayrı kaldım uzun bir süre. Siz okursanız bu kadar açmayın arayı. :)
"İnsan inanmadığı kelimelerden kanat yapmamalıdır, bunu yıllar sonra öğrendin. Çakıldıktan sonra."
"Masumiyetimize diş bileyen yazıları sayfalardan kazıyıp harf harf yuttuk her gece, neden yüzü dağılan hakikatler rüyamızı bölmedi? Aslında hep merak ediyorum, bütün bunlarla sen nasıl başa çıktın? İnsan türünü biçerdöver gibi altına alan bu yılgınlığı nasıl başına taç yaptın? "
" Ölüm haberidir bu nezaketsiz gelir, adabı muaşeret dinlemez. Izin istemez, kapıyı çalmaz, açmanı beklemez, geçer başköşeye kurulur. Kelimelerle inceltemezsin, törpüleyemezsin, ahşap değil sanat yapamazsın. Kaya değil bir yüz konduramazsın. Rengi yoktur, varsa karadır. Biri gitmiştir çünkü daima gitmiştir."
" İnsanları yanıltmanın, onları gerçeğe inandırmaktan daha uzun ömürlü olduğunu keşfettiğin gün zehirledin kendini."
" Dünya küreye benzer diye mi bilinmez, bir ucundan tutamayanı da çoktur."
Alıntılar ile başladım çünkü bu kitap, kendinden cümlelerle en iyi anlatılabilir. Muhteşem bir dil zenginliğinde, imgelerle bezenmiş bir öykü kitabı. Onaltı öyküden oluşuyor. Her birinin dehlizinde kayboldum ,kayboldukça keyiflendim.
Üstü kapalı anlatımları ve kelimelerle oynamayı sevenlere tavsiye