Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Emine Eratay

Emine EratayDisiplinler Arası İstismar ve İhmal yazarı
Yazar
Editör
0.0/10
0 Kişi
3
Okunma
1
Beğeni
646
Görüntülenme

Emine Eratay Sözleri ve Alıntıları

Emine Eratay sözleri ve alıntılarını, Emine Eratay kitap alıntılarını, Emine Eratay en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan kendi nefsine kölelik yaparken dışarıya karşı eşkiya kesilir.
Sayfa 4
Nefsi tarafından istismara uğrayıp köleleşen insanlar yanlarında aynı tip insanların olmasını isterler.
Sayfa 3
Reklam
İstismar, ihmal tarlasında çıkan ayrık otlarına benzer.
Sayfa 1
"İstismar genel anlamıyla, iyi niyeti kötüye kullanma, karşındaki kişiden maddi, manevi, duygusal çıkar sağlama, sömürme anlamlarına gelir."
"MÖ 355 yıllarında Aristo'nun mükemmel olmayan hiçbir şeyin gelişmesine izin verilmemesi gerektiğini ilan etmesiyle Yunan ve Roma kültürleri güzellik, güç ve zekayı desteklemişler ve bu durum da mükemmel olmayan çocukların ölümüne yol açmıştır.Romalıların engelli çocuklarla ilgili yasa üretmesiyle ciddi engeli olan çocukların öldürülmesi, terk edilmesi, köle olarak satılması, dilendirilmeleri uygulanmıştır."
"Amerika'da çocuk istismarı vakalarında en çok rastlanan tür fiziksel istismar olup bunu duygusal ve cinsel istismar izlemektedir.Fiziksel istismar kavramı; kaza sonucu olmayan ve çocukta fiziksel bir hasara, yaralanmaya ve hatta ölüme neden olabilen yetişkin davranışlarını kapsarken; ihmal pasif bir olgu olup; çocuğun terk edilmesi, gerektiğince beslenip, giydirilmemesi ve sağlık kontrolünün yapılmaması gibi eylemsizliklerdir."
Reklam
"Aklın özgürce kullanıldığı, düşünce özgürlüğünün alabildiğine yaşandığı bir üniversite toprağında, düşünürler yetişecektir.Bu durum "ihmal" edilemez.Çünkü düşünür yetiştiremeyen toplumlar, yeni ve doğru düşünce üretemez."
"Hukukun ihmal edilmesi, siyasetin damarlarını keser.Hukuk işliyorsa hesap verebilirliği çalışıyor demektir."
"Ne kadar bilgi sahibi isen ve ne kadar bilgiyi teknolojiye dönüştürebiliyorsan o kadar güçlüsün demektir."
"Eğer çocuk bir kez dürtülerini açıkça ifade ettiği için cezalandırılmışsa, ondan sonraki yaşamında ifade edemediği, yalnızca düşündüğü dürtüleri ile suçluluk duygusu yaşayacaktır.Bu durum da çocuğu, bu suçluluk duygularını çözümleyebilmek için cezalandırmayı istemeye, aramaya yöneltecektir.Böylece cezalandırma gereksinimini karşılayabilmek için çocuk kasıtlı olarak yanlış davranışlar arayışı içinde olacaktır.Fiziksel ceza, çocuğun içindeki kendi kendine zarar verme eğlimini harekete geçirebilir.Yetişkinlik döneminde insan ilişkilerinde onlara kötü davranacak kişilerle birlikte olmaktan isteğiyle cezalandırılmayı arayan bireyler olabilirler..."
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
Green, Gaines, Sandgrud (1974) istismarcı ebeveyinlerin özelliklerini şöyle sıralamaktadır: •Tepki kontrolünde bozukluk, •Aile veya eşle olan ilişkilerdeki doyumsuzluk nedeniyle çocuğa yönelme, •Zayıf benlik kavramı, •Kişilik oluşumunda karmaşa, •Değersizlik duygusuna karşı duyulan dışlama ve yansıtma mekanizmalarının kullanılması, •Çocuğun yanlış algılanması.
Sayfa 100Kitabı okudu
"Yüce Allah bu içgüdüyü insana yaratılıştan vermiş, onun düzenli çalışıp insanlığa faydalı olabilmesi için de kurallarını koymuştur.Bu kurallar gereği çalışan cinsel içgüdü hem istismar edilemez, hem de istismar etmez.Cinsel içgüdünün tatmin edilmesi bu kurallara göre gerçekleşirse meşrudur ve istismar söz konusu olamaz.Aile eğitiminde ergenliğe girmek üzere olan çocuklara ana-babalar, özellikle anneler cinsellik bilincini vermelidirler.Çocuklar annelerine "Ben nerden geldim?"sorusunu sorduğunda "Seni leylekler getirdi" gibi bir yalan cevap üzerinden cinsellik eğitimi olmaz.Evlilik müessesesinin olmazsa olmazı cinselliktir (Rum,21).Nikah sistemine göre yapılınca meşru olmaktadır.Bu meşruluk olmadığında istismar başlamaktadır."
"Cinsiyetçi bir eğitim yerine eşitlikçi bir eğitim benimsenmelidir."
Sayfa 277Kitabı okudu
"Diğer bir sorunsa Türk dizileridir.Türk toplumu olarak dizileri hayatımızın bir parçası haline getirdik adeta dizilere bağımlı şekilde yaşıyor ve dizilerden oldukça etkileniyoruz.Son dönemlerde de şiddet olaylarının artmasıyla yayınlanan yeni dizilerde tecavüz, şiddet konuları işlenmeye başladı.Bu durum tecavüz, şiddet olaylarını normalleştiriyor ve gücünü göstermeye, egemenliğini kurmaya çalışan egolu bir bireye malzeme veriyor.Yolunu gösterip, örnek oluyor. Bu senaryolarını yazan senaristlerin de izleyecek olan toplumun da eğitilmesi gerekiyor...
Sayfa 278Kitabı okudu
Atabek(1990)'a göre toplumumuzun sözlü anlatım yetisi engellendiği için, insanın konuşması küçük yaşlardan beri yasaklandığı için insanımız dayağı öğrenmektedir.Dayak olgusu, mülkiyet duygusu, zulüm ve aşağılama içermekte, aynı zamanda "dayak atma bir iletişim" biçimi olmaktadır.
Sayfa 114Kitabı okudu
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.