Işınsu'dan okuduğum ilk kitaptı. İlay'ı çok sevdim. Sevgisiyle, gelgitleriyle, inancıyla, gücüyle, ülküsüne bağlılığıyla, duygusallığıyla, hayal kırıklıklarıyla, dirayetiyle...
Kitap Bulgaristan'da azınlık durumuna düşen Türklerin yok edilme veya asimile edilme durumlarını, kominizmin zulmünü anlatıyor.
Kitabın sonunda İlay'ın iki zaferi tek bir olayda birleştirdiğini görmek hazin bir güzellikti.Bu zafer, hem Sürekli yenik düştüğü sevgisine karşı hem de düşmanına karşı.
"Keşke devamını da yazsaydı Işınsu" diye düşündüm. Sonra aslında 2 kitap olarak tasarladığını ama çok sevilince devam etmeye cesaret edemediğini öğrendim.
Tüm içtenliğimle diyorum ki:
Keşke cesaret etseydi.